2025-02-13

Bu yıl 1925 yılında Şeyh Sait önderliğinde başlayan Kürt ulusal hareketinin üzerinden 100 yıl geçti. Geçen yüz yılda Türkiye devleti Kürt halkının ulusal özgürlük uğrundaki her girişimini şiddetle bastırmaya çalışırken, Kürtler asla zorbalığa boyun eğmedi, ulusal kimlik ve varlığından vaz geçmedi. Aksine Kürt halkı yüz yıldır aralıksız onurlu bir yaşam için mücadelesine devam etti.

Geçen yüz yılın başında dünyada yeni bir düzen kurulurken Kürdistan bölünüp dört parçaya ayrıldı. 1916’da imzalanan Sykes Picot Antlaşmasıyla başlayan Kürdistan’ın parçalanma süreci, 1919 Paris Konferansı, son olarak da 1923’te imzalanan Lozan Antlaşmasıyla tamamlandı. Bütün bu süreçte Kürtlerin kaderi, Kürtlerin bulunmadığı platformlarda emperyalist güçler ve bölge ülkeleri tarafından belirlendi.

Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılma sürecinde Kemalist kadroların yeni kurulacak devletin, ortak paydası İslam olan Kürtlerin ve Türklerin ortak devleti olacağı yönünde verdikleri sözlere rağmen Cumhuriyet’in ilanından sonra Kürtlerin ulusal varlığı, kimliği, dili ve ülkesi yok sayıldı, inkar edildi.

Kürt halkı ve onun siyasi temsilcileri ise her fırsatta Türkiye devletinin red ve inkar politikasına tepki gösterdiler, kendilerine yapılan ihanet ve haksızlığa itiraz ettiler. Kürtler kendi ülkesinde özgür ve onurlu yaşama iradesini yüksek bir şekilde dile getirdiler. Bunun için siyasal ve örgütsel çalışmalara hız verdiler.

Bütün bu koşullar içinde devlet Kürt halkının özgürlük mücadelesini sekteye uğratmak için 13 Şubat 1925 tarihinde planladığı provokasyonla Kürt Hareketinin hazırlıksız ve erken başlamasına yol açtı. Kemalist rejim gerçekleştirdiği provokasyonla Kürt hareketini ezmeye başladı, Şeyh Sait ve arkadaşları dahil yüzlerce Azadi Cemiyeti liderlerini düzmece yargılamalarla idam ettirdi.

Daha sonra uyguladığı Şark Islahat Planı ile Kürdistan’ı Kürtsüzleştirmek, Kürt dilini yok etmek ve Kürtlerin özgürlük iradesini kırmak için sömürge valiliği olan Umumi Müfettişlik sistemini hayata geçirdi.

Buna karşın Kürt halkı yüzyıldır özgürlüğü için ayakta ve mücadelesine kararlılıkla devam ediyor. Aradan geçen yüz yılın sonunda Ortadoğu’da Kürt karşıtı nizam hızla çözülüyor. Kürt ve Kürdistan’ı inkar ve yok etme anlayışı iflas etmiştir. Kürt düşmanlığı sürdürülemez bir noktaya gelmiş durumda.

1925 Kürt ulusal hareketinin 100. Yılında başta Türkiye devleti olmak üzere bütün ilgili aktörleri Kürt meselesinde izlenen inkar ve şiddet politikasını gözden geçirmeye, Kürt meselesini barışçıl ve siyasal yöntemlerle çözmeye çağırıyoruz.

Benzer şekilde bütün Kürt siyasal parti ve aktörlerini halkımızın ulusal haklarına kavuşması için el ele vermeye, ortak ulusal bir stratejide buluşmaya davet ediyoruz.

Bu vesileyle bir kez daha ulusal özgürlük ve onuru için yaşamını adamış Şeyh Sait ve bütün özgürlük şehitlerini saygı ve sevgiyle anıyoruz.

13.02.2025

Kürdistan Sosyalist Partisi-PSK