2025-11-24

Suriye’nin farklı dini ve etnik toplulukların bir arada yaşadığı Humus’ta eş olan kadın ve erkeğin öldürülmesi sonrası kentte gerilim tırmandı. Suriye Geçiş Hükümeti İçişleri Bakanlığı bir açıklama yayımlayarak bölgeye güç konuşlandırıldığını duyurdu.

Humus vilayetinde, Bedevi bir çifte Abdullah el-Abbud ve eşi yönelik cinayetle başlayan gerilim, olay yerinde mezhepçi ifadeler içeren yazıların bulunması üzerine hızla tırmandı.

Şam hükümetinin İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada gerilimin tırmandığı Humus’un güneyindeki Zeydel kasabası ve çevresinde iç güvenlik güçleri ve ordunun, yoğun şekilde konuşlandırıldığı kaydedildi.

Açıklamaya göre, “her türlü kargaşa ve fitnenin önüne geçmek” amacıyla bu adım atıldı. İçişleri Bakanlığı açıklamasında ‘mezhepsel’ nedenlerle çiftin öldürüldüğüne dair henüz bir kanıt olmadığı ifade edildi.

Bu gelişme, Beni Halidi aşiretinden göçebe bir çiftin Zeydel’de öldürülmesinin ardından geldi. Çiftin öldürüldüğü eve “mezhepsel” yazıların yazıldığı iddiasıyla Beni Halidi aşiretine bağlı silahlı grupların dini ve etnik toplulukların yaşadığı üç mahalleye saldırdığını, bazı dükkân ve araçların ateşe verildiğini ve zarar gördüğünü belirtiliyor. Bölgedeki tansiyonun yükselmesi ve olayların yayılmasından endişe ediliyor.

Bölgede 12 saatlik sokağa çıkma yasağı ilan edildi.

Suriye hükümeti: Humus’ta güvenlik yeniden sağlanıyor

Suriye hükümeti pazar günü yaptığı açıklamada, Humus’ta güvenliğin yeniden tesis edilmeye başlandığını duyurdu. Bu kapsamda ek güvenlik tedbirleri ve geçici seyahat kısıtlamaları uygulandı.

Enformasyon Bakanı Hemze Mustafa, hükümet ve toplumun, yaşananlara rağmen Humus’taki durumu kontrol altına almakta başarılı olduğunu söyledi. Facebook üzerinden yaptığı paylaşımda toplumsal barışın korunmasının önemine dikkat çekti.

Yetkililerin güvenliği tamamen sağlamak için Humus’ta 12 saatlik geçici sokağa çıkma yasağı uyguladığı bildirildi.

İçişleri Bakanlığı: “Olayın mezhepsel olduğuna dair kesin kanıt yok”

Suriye İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Nuredin Baba, ellerinde saldırının mezhepsel motivasyonla işlendiğini doğrulayan bir kanıt bulunmadığını açıkladı. İlk incelemelerin, olay yerinde bırakılan ifadelerin provokatif amaçlı olabileceğini gösterdiğini belirtti.

Birleşmiş Milletler: Durumu yakından izliyoruz

BM Suriye Yardımcı Özel Temsilcisi Necat Ruşdi, Humus’taki saldırılar sonrası gelişmeleri yakından takip ettiklerini duyurdu. Ruşdi, “Sivillerin korunması, güvenliğin sağlanması ve hukukun üstünlüğüne uyulması hayati önem taşıyor” dedi ve faillerin hesap vermesi gerektiğini vurguladı.

Saldırgan grup, Muhacirin, Ermen ve Basil Mahallesi gibi bölgeleri hedef aldı; sivil araçlara zarar verdi ve bazı dükkânları yaktı. Olayın ardından güvenlik güçleri ve ordu birçok mahallede konuşlandı; Humus–Zeydel yolu kapatıldı. Yetkililer, hoparlörler ve sosyal medya aracılığıyla halka sükûnet çağrısı yaptı.

Kadın ve erkek ölü bulundu

Humus İç Güvenlik Komutanı Amîd Murhef Ne’san, 23 Kasım 2025 Pazar günü yaptığı açıklamada, Zeydel kasabasında sabah saatlerinde “bir kadın ve bir erkeğin evlerinde ölü bulunduğunu” belirtti. Yetkili, olay yerinde bırakılan yazıların mezhepsel gerilim yaratmaya yönelik olabileceğini söyledi.

İlgili makamların hukuki prosedürleri başlattığı, delillerin toplandığı ve olayın tüm yönleriyle soruşturulduğu duyuruldu. Amaç, faillerin kimliğini belirlemek ve onları adalete teslim etmek.

Saldırının amacı gerilim yaratmak

Komutan, olayın “kötü niyetli” olduğunu ve amacının “mezhepsel çatışmaları körüklemek” olabileceğini ifade etti. Bölge halkına itidal çağrısı yaparak, güvenlik güçlerinin sorumluluk bilinciyle çalıştığını vurguladı.

Olay yerinde mezhepsel içerikli yazılar bulundu

Yerel kaynaklara göre öldürülen çiftin Beni Halidi aşiretinden olduğu, ancak öldürülme sebeplerinin net olmadığı ifade ediliyor. Olay yerinde kanla yazıldığı belirtilen mezhepsel içerikli ifadeler bulunması, saldırının Humus'ta mezhepsel bir gerginlik yaratmayı hedeflediğine dair şüpheleri artırdı. Kaynaklar, bunun Süveyda’da yaşanan olaylarla benzerlik taşıdığına dikkat çekti.

Yetkililer ayrıca, Humus’un bazı bölgelerinde mezhepsel olarak karma nüfus bulunduğu için zaman zaman güvenlik sorunlarının yaşandığını belirtti.

Erkek taşlanarak kadın yakılarak öldürüldü

Dün Humus’un Zeydel kasabasında cami imamı olduğu belirtilen Beni Halidi aşiretinden bir erkek taşlanarak, eşi ise yakılarak öldürüldü.

Ölenlerin kanıyla mezhepsel sloganlar yazıldı

Yerel kaynaklara göre, adam ve eşi "Beni Halid aşiretinden" ve cinayetin kesin nedenleri belirsiz, ancak duvarda ölen kişinin kanıyla yazılmış mezhepsel sloganlar bulunuyordu.

Beni Halid aşiretinden itidal çağrısı

Saldırılarla ilişkilendirilen Beni Halid aşireti ve Humus aşiret liderleri, yayımladıkları video mesajında cinayeti kınadı ancak provokasyon tehlikesine dikkat çekti.

Açıklamada, “Cinayet mahallindeki kışkırtıcı yazılar, bölgeyi kaosa sürüklemek isteyenlerin varlığını gösteriyor. Aşiret olarak devletin yanındayız ve bu fitneye alet olmayacağız” ifadeleri yer aldı.

SOHR Başkanı: “Amaç Alevileri tehcir etmek”

Rûdaw’a konuşan SOHR Başkanı Rami Abdulrahman, olayların ardında daha kapsamlı bir plan olabileceğini öne sürdü.

Cinayet mahalline yazılan “Alevi yanlısı” sloganların sahte olabileceğini belirten Abdulrahman, “Ateist biri bile duvara Sünni sloganları yazabilir. IŞİD sloganları görüldüğünde ‘bunlar sahte’ deniliyor da, bu olayda neden hemen suç bir mezhebe yükleniyor?” dedi.

Abdulrahman, Humus’taki güvenlik zafiyetine ve devletin çifte standart uyguladığı iddiasına da dikkat çekti:

“Bugün Humus’ta kalabalık gruplar Alevilere saldırıyor, evleri yakılıyor. Oysa iki gün önce Alevi mezhebine mensup iki genç taşlanarak öldürüldü, yetkililerden herhangi bir açıklama gelmedi; dosya ‘faili meçhul’ olarak kapatıldı. Şu an onlarca yaralı var, kadınlar ve çocuklar büyük korku içinde.”

Suriye’de yalan haberlerin ve mezhepsel kışkırtmaların yaygınlaştığını söyleyen Abdulrahman, sözlerini şu iddiayla tamamladı:

“Birileri kesinlikle Alevileri Humus’tan göçe zorlamak istiyor. Yaşananlar, Alevileri tehcir etmeyi hedefleyen bir planın parçasıdır.”

Rudaw