

2025-01-09
Fehmi Koru: “Erdoğan taraf olmak istemiyor”
AKP hükümeti tarafından 3 Nisan 2013’te açıklanan 63 kişilik Akil İnsanlar heyetinde yer alan isimlerden biri de gazeteci – yazar Fehmi Koru idi. Başkanlığını vefat eden Tarhan Erdem’in yaptığı Ege Bölgesi’ndeki heyette yer alan Fehmi Koru, Göksel Göksu’nun yeni çözüm süreci ile ilgili sorularını cevapladı.
“Terörü başlatan kişinin terörün bittiğini ilan etmesi isteniyor”
2013’te MHP, AKP’nin başlattığı çözüm süreci için “ihanet” nitelemesi yapıyordu. Bugünse sürecin kapısını aralayan bizzat MHP lideri Devlet Bahçeli oldu. Bu yeni süreçten beklentiniz nedir?
MHP lideri Devlet Bahçeli gelişmeye “süreç” denilmesinden hoşlanmıyor. Haklı da. Süreç olabilmesi için ilgili tarafların hepsinin hesaba katılması ve atılacak adımların tek taraflı planlanmaması gerekir. Oysa burada Bahçeli tarafından çerçevesi çizilmiş ve son adımında ne olacağı da yine onun tarafından belirlenmiş bir proje söz konusu.
Yaşanılan gerçek bir süreç olsaydı, iktidar cephesi birlik ve beraberlik içinde olduğu görüntüsü verirdi. Ayrıca muhalefetin her renginin desteğini yanına çekmenin yollarını arardı. 1 Ekim’den beri yalnızca DEM Parti’nin gösterdiği ilgi iktidara yetiyor.
Beklenen, Öcalan’ın PKK’ya silah bırakma çağrısı yapması. Bunun karşılığında yine Öcalan’ın durumunun iyileştirilmesi vaadi var.
Vaat bu. Yerine getirilmesi hayli zor bir vaat.
PKK’nın zaten ülke içinde eylem ve militan devşirme bakımından fazlaca etkili olmadığı günümüzde, “Türkiye’de terör bitti” tespitinin 40 yıl önce onu başlatan kişi tarafından ilan edilmesi isteniyor. Silahların bırakılması veya gömülmesi ise simgesel olarak dile getiriliyor sanıyorum.
“Yanlış adım iktidar kaybettirir”
Bahçeli ön safta görünüyor olsa da, sürecin oyun kurucusu Cumhurbaşkanı Erdoğan. Sizce Erdoğan sürece dair neden daha az konuşuyor?
Bu dönemde inisiyatif Bahçeli’de. Onun projesi bu. AK Parti ve lideri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 2013-2015 sürecinden çıkardığı, bir yanlış adımın iktidar kaybettirebildiği dersiyle projeye fazla taraf görünmek istemiyor. En başta MHP caydırılmaya çalışıldı. Israrlı olduğu görülünce kayyum uygulamaları devreye sokularak DEM’in devre dışında kalmasını sağlama yolu denendi. AK Parti hâlâ soğuk tavırla izliyor gelişmeyi.
İki liderin üzerinde birleştiği tek konu, ülkede “Kürt sorunu” diye bir konu olmadığı…
Terörün bittiğinin ilanı sonrasında daha başka gelişmeler bekleyenler bu gerçeği görmez görünüyorlar.
“DEM Parti Cumhur İttifakı’na destek sağlayabilir”
Cumhur İttifakı’nın paydaşları, Erdoğan’ın uzun yıllar daha yerinde kalmasına bel bağladı. Anayasa değişikliği ya da seçim tarihinin erkene alınması dahil her yol da denenecek gibi. DEM Parti sayısal varlığıyla Cumhur İttifakı’na bunu sağlayabilir.
2013-2015 sürecinin temel amacı, silahların bırakılması, barış ortamı ve toplumsal bütünleşmenin sağlanmasıydı. Bugün de hedef aynı. Hedef aynı olsa da koşullar çok değişti. Siz 2013’te mi daha iyimserdiniz bugün mü daha iyimsersiniz?
Konu Suriye ile irtibatlandırılmadan ele alınırsa yanlış olur. Sonuçta Türkiye ile sınırdaş bir ülke. Suriye şimdi HTŞ gibi uluslararası belgelerde terörist olarak tanımlanan, kökleri el-Kaide ve IŞİD ile anılan bir örgütün liderinin eline bırakılmış durumda.
Mesafeli durulması gerekirken, Trump’ın malum açıklaması sonrasında, Türkiye “HTŞ’li Suriye’nin hamisi” konumunda resmedilir oldu.
PYD/YPG tehdidinden daha ciddiye alınması gereken bu “yeni Suriye” realitesi, Türkiye’den bakılınca genellikle PYD/YPG parantezinde değerlendiriliyor. Oysa, Trump Beyaz Saray’a taşınıp büyük ihtimalle Amerikan askerlerini Suriye’den çekmeye karar verince, Suriye’deki Kürtler için Türkiye ile iyi geçinmekten başka bir yol kalmayacak.
HTŞ ise Suriye’de kalıcı yönetim olmaya hazırlanıyor.
Kendisi bir süreç olarak planlanmasa bile bir “süreç” olarak gelişen, Bahçeli’nin merkezinde yer aldığı bu proje, yine MHP liderinin 28 Mayıs 2023 tarihinde öngördüğü global değişim dalgasında kaybeden ülkeler arasına Türkiye’nin de girmesiyle sonuçlanmaz umarım.
Medyascope
POLITIKA
2025-12-20Komisyonun nihai raporuna adım adım (2)
2025-12-19Prof. Bozarslan: Bir sözleşmeye ihtiyaç var
2025-12-19Bursaspor başkanının açıklaması üzerine
2025-12-19Komisyonun nihai raporuna adım adım (1)
2025-12-19PSK: Maraş’ın Yarası Kanamaya Devam Ediyor!
2025-12-18PSK: Leyla zana’ya Edilen Hakaret Ve Küfürler Halkımıza Edilmiştir!
2025-12-1510 Mart Mutabakatından Kim Ne Anlıyor, Neyi Hedefliyor?
2025-12-14Adalet, Dostlar Arasında Paylaşılan Bir Ganimet Değildir
2025-12-12Çözüm Sürecini Riske Sokan Büyük ve Görünür Engeller
2025-12-12Erdoğan Türkiye’nin siyasi serüveni içinde nereye oturuyor?
2025-12-13Saçmalamak Suç Değildir
2025-12-09PSK: Uyuşturucu kullanımı geleceğimizi tehdit ediyor
2025-12-07Adil Bakewan: Erdoğan ve Mazlum Abdi anlaştı, sırada Öcalan var
2025-12-07Barzani Karargahı’ndan Bahçeli’ye Yanıt: Eski bozkurt hâlâ koyun postunda
2025-12-06‘Sürecin başarısı toplumsal destekle mümkün’
2025-12-06Kürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız?
2025-12-05PSK: Mesud Barzani’nin Şahsına Yapılan Saldırı Kürt Düşmanlığının Dışa Vurumudur
2025-12-01Bayram Bozyel: Gelinen aşamada Kürt yükselişi durdurulamaz
2025-11-25PSK: Kürd kadınları iki kat baskı altında yaşamaktadır
2025-11-25Yeni Çözüm Süreci: Bir Devlet Projesinin Anatomisi