yazarlar makaleler
Dayanışmadan, güç gösterisi ve yozlaşmaya: Kürt düğünleri
8/26/2024

Muhittin Botan

Düğünlerin tarihi, insanlık tarihi kadar eskidir. Bir kadın ve erkek arasında gelişen ilişkiye resmiyet kazandırmak ve topluma duyurmak amacıyla gelişen düğünler, toplumsal değişim ile birlikte durmadan değişti. Ancak misyonu hiç değişmedi.

Düğün törenlerinde ilk başlarda dini ritüeller hakim olurken, zamanla bu da değişti. Halen de dini ritüeller düğünlerin bir kısmını oluştururken, bir dönemin dini ritüelleri ise sonraki zamanların halayları, halk oyunları olarak daha farklı bir hal aldı.

Gelişmeye başlayan toplum, yeni evlenen çiftler konusunda hemen her şeyi düşünmeye başlamıştı. Sadece ilişkilerine resmiyet kazandırmak değil, ikili arasında bir de sözleşmenin gerekliliğine karar verdi. Dini ve resmi nikah bu sözleşmenin ürünü olarak ortaya çıktı.

Bu kadar da değil tabi! Bir de yeni evlenecek çiftlere destek verilmesi gerekiyordu. Yani günümüzde, “Xelat(Takı)” denilen şeyin kökeni de ta o zamanlara kadar dayanır. O dönemler duruma göre kimileri yeni evlenen çiftlere kap-kaçak hediye ederken, kimileri de kendi imkanları çerçevesinde yiyecek hediye ederdi.

Bu, toplumsallaşma açısından büyük bir jestti. Yani toplumun bütünlüğü açısından düğünler önemli bir göstergeydi. Gençlerin evlenmeleri, kendi evlerine geçmeleri, ev eşyası sahibi olmaları, bir zamana kadar kendi yiyeceklerine sahip olmaları, toplumun onlara sunmuş olduğu hayati önemdeki bir destekti.

Fakat zamanla bu güzel gelenek maalesef amacından sapmaya, hatta yozlaşmaya başladı!

Öyle ki günümüzde düğünler, bir kadın ve erkek arasındaki ilişkinin resmiyet kazanması ve evlenenler arasında bir sözleşme imzalanması, onların desteklenerek kendi yuvalarını kurmalarından ziyade, bir güç gösterisi, bir pazarlama müessesesi haline dönüştü!

Öyle ki düğünden günler önce nasıl bir şov yapılacağı üzerine kafa yorulur, en iyi gösterişin kodları çalışılır, bunula kimlere nasıl bir mesaj verileceği hesaplanır, en önemlisi de “getirisi” iyi bir şekilde hesaplanır! Bunun için de piyasaya para dağıtımı yapılır! Hani haberlerde geçen yüksek yüksek miktardaki paralar var ya, işte o paraların çok büyük bir kısmı önceden piyasaya dağıtılan paralardır!

Bu, bir geleneğin amacından uzaklaşmasından başka bir şey değildir! Hem de toplumsallık açısından son derece ileri olan bir geleneğin amacından sapması…

Son zamanlarda basının temel gündem maddesi, “Aşiret düğünleri” oldu! “Falanca aşiret düğününe şu kadar kilo altın geldi”, “falanca yerdeki aşiret düğününe şu kadar bin dolar geldi”, “şu kadar para geldi”, “paraları 10 kişi, 20 kişi, 50 kişi saydı” vs. vs.

Bu, bizim toplumumuz olmadığı gibi, kesinlikle bizim böylesi bir geleneğimiz de yoktur! İnsanların evlerine ekmek götüremediği yerde, insanların korkudan çocukları ile sokağa çıkamadığı yerde senin düğününe 1 milyar dolar gelse ne olur! Senin paranı bütün Van saysa ne kadar değeri olur!

Elbette ki bunu genelleştirmemek gerekiyor. Bu kötü örneklerin yanında, meseleyi gösterişe dönüştürmeden, sadece ve sadece bir araya gelmenin, iki gencin anlaşarak evlenmelerini kutlamanın tadını çıkartan, düğünün bir aşamasında masalara zarflar bırakarak konukların gönüllerinden kopan miktarda parayı zarfın içine koyarak gelin ve damadın bulunduğu yerde sandığın içine attıktan sonra onları tebrik ederek oradan ayrılan düğünler de vardır!

Bunlar da gösterişten ziyade, dostları ile birlikte kendi çocuklarının mutluluğunu kutlayan, mutluluğu ve güzelliği paylaşan düğünlerdir!

Burada, “Aşiret düğünleri”ne yönelik bir iki şey söylemek gerekirse…

Bir kesim ısrarla toplumda aşiret olgusunu canlı tutmaya çalışıyor. Burada aslında derdi aşiret de değil, derdi, aşiret üzerinden güç devşirmek, puan toplamak ve buna dayanarak menfaat elde etmektir. Son zamanlarda bu durum epey yoğunluk kazandı.

Aşiret derneklerinin mantar gibi türemesinin nedeni de budur! Güç devşirmek, menfaat elde etmek, aşireti bir araç olarak kullanmak…

Düğünlerin bir gösterişe dönüştürülmesi toplumda ciddi bir tepkinin gelişmesine neden oluyor! Çünkü o düğünlerde çok sayıda insan oldukça zor durumda kalıyor! Doğru düzgün geliri olmayanlar, sırf mahcup olmamak için çocuklarının boğazından kısıyor ve düğünlere xelat olarak atıyorlar!

Tek kelimeyle bu, toplumsal bir utançtır!

Peki, düğünlerde xelat atılmamalı mı? Bu yazının konusu bu değil! Elbette ki yeni evlenenlere destek sunulmalı, düğünlerinde doyasıya eğlenilmeli ve halaylar çekilmelidir. Ancak yöntem bu olmamalıdır! İnsanlar zor durumda bırakılmamalı. Düğünlere atılan para, aileyi ve çocukları mağdur etmemeli!

İnsanlar düğünlere giderken mutlu ve keyifli gitmeli, düğünden ayrılırken de mutlu ve keyifli ayrılmalılar. Bu olursa düğünler ve xelat atmalar anlamlı olur! Gerisi, birilerinin kendi duygularını ve egolarını tatmin etmesidir ki, Kürtlerde böylesi bir gelenek de görenek de kültür de yoktur!

Serhat News

İÇERİK BAŞLIKLARI
×
 MAKALELER   yazarlar