

2025-12-24
Kürtçe eğitim dili olsun, Şeyh Said ve Kürt âlimlerine yapılanlar zulüm olarak resmen kabul edilsin
Namık Durukan
HÜDA PAR, TBMM Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’na sunduğu çözüm raporunda, Kürtçenin eğitim dili olarak kabul edilmesini, anayasadaki vatandaşlık tanımının değiştirilmesini, zulüm gördüğü ileri sürülen Başta Şeyh Said olmak üzere, “Kürt âlimlerine” geçmişte yapılanların “zulüm” olarak resmen kabul edilip devlet adına özür dilenmesini, Said-i Nursi, Şeyh Said ve Seyyid Rıza’nın mezar yerlerinin açıklanmasını, “devletin geçmişte yaptığı yanlışlarla yüzleşmesi” kapsamında Dersim hadisesinde olduğu gibi hak sahiplerinden özür dilenmesini, vatandaşlığa kabul işlemlerinde başka ülke vatandaşı olan Kürtlere de Batı Trakya ve diğer bölgelerden gelen Türk kökenli kişilere sağlanan kolaylık ve ayrıcalıkların tanınmasını önerdi.
HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu dün TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ile görüşerek, partisinin TBMM bünyesindeki "Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu" için hazırladığı 57 sayfalık raporunu sundu. Türkiye’nin şiddet sorunu ve Kürt meselesinin çözümüne ilişkin önerilere yer verilen rapordaki önemli başlıklar şöyle sıralandı:
“Halkın inanç değerleri ile uyumlu yeni anayasa”
-Darbe ürünü 1982 Anayasası yerine vesayetçi, tek tipçi, ötekileştirici unsurlardan ve her türlü ideolojik dayatmadan arındırılmış, halkın inanç değerleriyle uyumlu, adalet ve eşit vatandaşlık temelinde yeni bir anayasa hazırlanmalıdır.
“Etnik çağrışımı olmayan vatandaşlık tanımı getirilmeli”
-Anayasanın 66. Maddesinde yer alan ve vatandaşlığı etnik bir kökene bağlayan ifadeden vazgeçilmelidir. Bunun yerine, etnik çağrışımı olmayan, kapsayıcı, aidiyet bağını esas alan bir vatandaşlık tanımı getirilmelidir. Türkler ve Kürtler, bu ülkenin asli kurucu halkları olarak kabul edilmelidir.
-Başta vatandaşlık tanımı olmak üzere, anayasa ve sistemin bütün resmî literatürüne hâkim olan ayrımcı söylemler ayıklanmalıdır.
“Kürtçe eğitim dili olmalı”
-Kürtçe, eğitim dili olarak kabul edilmelidir. Anayasanın 42. Maddesindeki "Türkçeden başka hiçbir dil ana dil olarak okutulamaz" hükmü değiştirilmeli; "Devlet, Türkçe’nin yanında vatandaşların anadillerini öğrenmelerini ve bu dilde eğitim almalarını güvence altına alır." hükmü getirilmelidir.
-Anadilde eğitim için Milli Eğitim Kanunu ve Yükseköğretim Kanunu’nda değişikliğe gidilmeli, anadilde eğitimi destekleyici düzenlemeler yapılmalıdır.
-Anayasanın 14. Maddesindeki muğlak ifadeler, "Şiddeti teşvik ve terör eylemleri dışında, ifade özgürlüğü kapsamında siyasi ve kültürel taleplerin açıklanması güvence altına alınır" şeklinde netleştirilmelidir.
“Okul, cadde ve kışla isimleri…”
-Geçmişte zulüm ve ayrımcılıkla anılan kişilerin isimlerini taşıyan okul, cadde ve kışla isimleri derhal değiştirilmeli; isimleri değiştirilen yerleşim yerlerine tarihsel ve orijinal adları iade edilmelidir.
“Geçmişte yapılan zulümler resmen kabul edilmeli, özür dilenmeli”
-Başta Şeyh Said olmak üzere, halkın saygı duyduğu Kürt âlimlerine geçmişte yapılan zulümler resmen kabul edilmeli, devlet adına özür dilenmelidir. Said-i Nursi, Şeyh Said ve Seyyid Rıza’nın mezar yerleri açıklanmalıdır.
-Devletin geçmişte yaptığı yanlışlarla yüzleşmesi, tıpkı Dersim hadisesinde olduğu gibi hak sahiplerinden özür dilemesi ve adalet duygusunu yeniden tesis etmesi, bu meselenin ahlaki temelini oluşturur.
-Sayısı binleri bulan kayıpların akıbeti açıklanmalı, faili meçhul cinayetlere ilişkin soruşturmalar ciddiyetle yürütülmeli ve sorumlular bulunup cezalandırılmalıdır.
Ders kitaplarında Kürt tarihine yer verilmeli
-Okul kitaplarındaki resmî ideolojinin gerçeğe aykırı ve dışlayıcı tezlerinden vazgeçilmeli; Türklerin ve Kürtlerin Malazgirt, Çanakkale ve Millî Mücadele’deki ortak tarihsel birlikteliği sahih bir şekilde yeni nesillere aktarılmalıdır. Ders kitaplarında Kürt tarihine ve edebiyatına yer verilmeli, örnek tarihi şahsiyetler hak ettiği değeri görmelidir.
Başka ülke vatandaşı olan Kürtlere de ayrıcalık tanınmalı
-Uzun yıllar her alanda geri bırakılan bölgenin, batıdaki ekonomik refah seviyesine ulaşması için gerekli yatırımlar yapılmalı, bu anlamda bölgeye pozitif ayrımcılık uygulanmalıdır.
-Vatandaşlığa kabul işlemlerinde başka ülke vatandaşı olan Kürtlere de Batı Trakya ve diğer bölgelerden gelen Türk kökenli kişilere sağlanan kolaylık ve ayrıcalıklar tanınmalıdır.
Sykes-Picot sınırları sembolik hale getirilmeli
-Katı merkeziyetçi yapıya son verilmeli, yerel yönetimler güçlendirilmeli ve kayyım uygulamalarına son verilmelidir.
-Bölgenin manevi dinamikleri olan medreseler iyileştirilmeli, asli fonksiyonlarına kavuşturulmalı ve medreseler tarafından verilen icazetlere resmî statü tanınmalıdır.
-Kardeşleri birbirinden ayıran Sykes-Picot sınırları sembolik hale getirilmeli; komşu ülkelerdeki akrabalarla beşerî (sıla-i rahim), ekonomik ve kültürel ilişkilerin geliştirilmesi için her türlü kolaylık sağlanmalıdır.
“Şiddet meşru talepleri gölgeliyor”
Raporun son bölümünde Kürt meselesinin çözümü için referans olması gereken modelin Malazgirt ruhu olduğu ifade edilerek, “Şiddetin yol açtığı tahribat, Kürt halkının meşru taleplerini gölgelemektedir. Raporumuz bu nedenle iki ayrı başlık altında kaleme alınmış, şiddetin mutlak biçimde devre dışı bırakılması gereği ile Kürt meselesinin şiddetten bağımsız olarak ele alınması zorunluluğu özellikle vurgulanmıştır” denildi.
T24
POLITIKA
2025-12-24Galbraith: Türkiye PKK'yla savaşı 1999'da kazandı
2025-12-24Komisyonun nihai raporuna adım adım (5)
2025-12-22Komisyonun nihai raporuna adım adım (4)
2025-12-21Komisyonun nihai raporuna adım adım (3)
2025-12-20Komisyonun nihai raporuna adım adım (2)
2025-12-19Prof. Bozarslan: Bir sözleşmeye ihtiyaç var
2025-12-19Bursaspor başkanının açıklaması üzerine
2025-12-19Komisyonun nihai raporuna adım adım (1)
2025-12-19PSK: Maraş’ın Yarası Kanamaya Devam Ediyor!
2025-12-18PSK: Leyla zana’ya Edilen Hakaret Ve Küfürler Halkımıza Edilmiştir!
2025-12-1510 Mart Mutabakatından Kim Ne Anlıyor, Neyi Hedefliyor?
2025-12-14Adalet, Dostlar Arasında Paylaşılan Bir Ganimet Değildir
2025-12-12Çözüm Sürecini Riske Sokan Büyük ve Görünür Engeller
2025-12-12Erdoğan Türkiye’nin siyasi serüveni içinde nereye oturuyor?
2025-12-13Saçmalamak Suç Değildir
2025-12-09PSK: Uyuşturucu kullanımı geleceğimizi tehdit ediyor
2025-12-07Adil Bakewan: Erdoğan ve Mazlum Abdi anlaştı, sırada Öcalan var
2025-12-07Barzani Karargahı’ndan Bahçeli’ye Yanıt: Eski bozkurt hâlâ koyun postunda
2025-12-06‘Sürecin başarısı toplumsal destekle mümkün’
2025-12-06Kürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız?