

6/12/2024 1:14:29 PM
“12 Çocuk İşçiliği İle Mücadele Günü” kapsamında açıklama yapan Diyarbakır Barosu, 2023 yılında 54 çocuğun iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiğini belirtti.
Diyarbakır Barosu çocuk işçiliğiyle mücadele gününde açıklama yaptı.
Barodan yapılan açıklama şöyle:
“12 Haziran tarihi 2002 yılında Uluslararası Çalışma Örgütü tarafından dünya üzerinde çalışan ve sayısı yüz milyonları bulan çocukların içinde bulundukları ağır koşullara dikkat çekmek amacıyla “Çocuk İşçiliği İle Mücadele Günü” olarak belirlenmiştir.
Çocuk işçiliği ile mücadele zaman zaman devletler ve kurumlar tarafından öncelikli olarak ele alınmış bu kapsamda çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Ancak gelinen aşamada bu çalışmaların yetersiz olduğunu, Türkiye’de ciddi bir çocuk işçiliği sorunu olduğunu söyleyebiliriz. Birbirini izleyen Covid-19 Pandemisi, çocukların bu sürede okul hayatından kopması, yetişkin işsizliği, ekonomik kriz, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023 depremleri çocuk işçiliğini artıran nedenler arasındadır.
Çocuk işçi sayısındaki artış TÜİK tarafından yayınlanan “İstatistiklerle Çocuk 2023” verilerine de yansımıştır. Verilere göre; 15-17 yaş arası çocukların yüzde 22.1’i işgücüne katılırken, çocuk işgücünün yüzde 32.2’sini erkek çocuklar, yüzde 11.5’ini kız çocukları oluşturmaktadır.
Bağımsız bir örgütlenme olan İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin; Yüzde 66’sını ulusal basından; yüzde 34’ünü ise işçilerin mesai arkadaşları, aileleri, iş güvenliği uzmanları, işyeri hekimleri, sendikalar ve yerel basından öğrendiği bilgilere dayanarak tespit ettiği kadarıyla 2023 yılında 14 yaş ve altında en az 22 çocuk, 15-17 yaş arasında en az 32 çocuk işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetmiştir.
Yine 2024 yılının;
Ocak ayında 14 yaş ve altı 3 çocuk işçi, 15-17 yaş arası 4 çocuk işçi,
Şubat ayında 14 yaş ve altı 1 çocuk işçi, 15-17 yaş arası 5 çocuk işçi,
Mart ayında 15-17 arası 3 çocuk işçi,
Nisan ayında 14 yaş ve altı 2 çocuk işçi, 15-17 yaş arası 3 çocuk işçi olmak üzere toplamda 21 çocuk işçi iş cinayetinde hayatını kaybetmiştir.”
‘MESEM’ler kapsamında çocuklar denetimsiz ortamlarda’
Kurumların çocuk işçiliğiyle mücadelede yetersiz kaldığına dikkat çekilen açıklama şöyle devam etti:
“Ulaşabildiğimiz veriler Türkiye’deki çocuk işçi sayısında ve iş cinayetinde hayatını kaybeden çocuk sayısında artışın devam ettiğini göstermektedir. Tespit edilebilen verilerin en az olduğu durumda dahi çocuk işçiliğine dair sorun böylesine büyükken mücadele noktasında devletin ilgili kurumları tarafından yeterli ve iyileştirici çalışmaların yapılmadığını söyleyebiliriz.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hayata geçirilen ve çocuk işçiliğini yasal ve meşru bir düzene taşıma amacı bulunan MESEM’ler çocuğun emek sömürüsünün bir türü olarak karşımıza çıkmaktadır. Ölüm ve yaralanma gibi birçok hak ihlalinin meydana geldiği MESEM’ler kapsamında çocuklar denetimsiz ortamlarda, başlarında usta öğretici olmadan, risk alanı hesaplanmadan birçok işte çalıştırılmaktadırlar. Bu durum çocukların nitelikli bir eğitim alamamalarına ve çocuk işçi olarak buralarda gerçekleştirilen çalışmalar kapsamında hak ihlaline maruz bırakılmalarına sebep olmaktadır. Sayısı 1 milyonu aşan çocuğun MESEM’lerde çalıştırıldığını ancak bu verilerin çocuk işçiliği kapsamına alınmadığını birlikte değerlendirdiğimizde çocuk işçiliği sorununun büyüklüğünü bir kez daha görmüş oluyoruz.
Yine mayıs ayı içerisinde Milli Eğitim Bakanlığı tarafından açıklanan “Beceri Geliştirme Programı” adı altında 10 ilde ve 196 okulda başlayacak olan “zanaat atölyeleri” uygulaması, ortaokul 7.sınıftan itibaren çocuklara temel mesleki beceriler kazandırmayı ve bu amaçla meslek liselerinin kapılarının ilk kez ortaokul kademesindeki öğrenciler için açılacağını belirtmektedir. MESEM’lerin kapsamının genişletildiği bir uygulama olarak gördüğümüz bu programın da çocukların emeğinin sömürüsü sonucunu doğuracağını düşünmekteyiz.
Çocuk hakları ve çocuk işçiliği gibi konularda tarafı olunan birçok uluslararası sözleşmenin aksi yönünde bu kadar çalışma yürütülmesi Türkiye’nin çocuk işçiliğini bir sorun olarak görmediğini ve çocuk işçiliği ile mücadeleyi öncelemediğini göstermektedir.
‘Yoksulluk ve çocuk işçiliği bir döngü haline gelmekte’
Açıklamanın sonuç bölümünde ise şu ifadelere yer verildi:
“Sonuç olarak çocuk işçiliği çocukların korunmasız ortamlarda yetişmesine, her türlü ihmal ve istismara açık hale gelmesine, eğitim hayatlarından kopmasına, iş cinayeti sonucunda yaralanmalarına veya hayatlarını kaybetmelerine ve çocuk olmaktan kaynaklı sahip oldukları birçok haktan yararlanamamalarına sebep olmaktadır. Bu şekilde işçi olan çocuklar geleceklerini sağlıklı bir şekilde kuramayıp yetişkinlik dönemlerinde de ekonomik zorluk, işsizlik gibi sıkıntılar yaşadığından yoksulluk ve çocuk işçiliği bir döngü haline gelmektedir.
Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi olarak çocuk işçiliğinin birçok hak ihlalini beraberinde getirdiğini ve bu sebeple çocuk işçiliği ile mücadele kapsamında çocukların nitelikli bir eğitim almasını önceleyen, çocuk hak temelli, gerçekçi ve bütünlüklü politikalar üretilmesi gerektiğinin önemine dikkat çekerek çocuk işçiliği ve bunun sebep olduğu hak ihlalleri ile mücadele etmeye devam edeceğimizi kamuoyuna duyururuz.”
Surajans
KÜRDISTAN
2025-10-31Dargeçit'in çocukları: Davut, Seyhan ve Nedim
2025-09-30Mağdura ceza, gazeteciye dava; fail ise hala yok
2025-09-29İki çocuğuyla cezaevinde
2025-09-29Bozyel: Sömürgeci sistemin 3. sacayağı da yakında kırılacak
2025-09-29“20 bin öğrenci seçtiği Kürtçe dersleri alamadı”
2025-09-26Reha Ruhavioğlu: “Kürt gençleri ‘Kürt’ ve ‘Türkiyeli’ kimliğine birlikte sahip çıkıyor”
2025-09-20Şengal’de bir toplu mezar daha bulundu
2025-09-04Kürt kıyafeti giydikleri gerekçesiyle 58 kişiye hapis cezası
2025-08-18Kürtlerin yüzde 97’si anadilde eğitim istiyor
2025-08-11Kerkük'te Kürt ve Türkmenlerin toprak çilesi
2025-07-02Van'dan hareket eden yolcu otobüsü Elazığ'da taşlı saldırıya uğradı
2025-07-02Ezidi genci 11 yıl sonra ailesine kavuştu
2025-07-02MİT Başkanı Kalın’dan Kürdistan Bölgesi’ne kritik ziyaret
2025-07-02PKK'nin silah bırakma takvimi
0005-06-28IŞİD'in kaçırdığı Ezidi kadın 11 yıl sonra kurtarıldı
2025-06-28Varvara renksiz, davul-zurna sessiz kaldı
2025-06-23Êzidî köyünde ekokırım: 6 gündür ağaç kesiliyor
2025-05-02Çetin Çeko: “Kürdistan Ulusal Konferansı'nı bir gereklilik olarak görüyorum”
2025-04-28"Barış olsun Ermeni Ayşeler dönsün"
2025-04-28Kürt Birliği Konferansı: Onaylanan belgede hangi maddeler bulunuyor?