Türkçe | Kurdî    yazarlar
Sirwan Rehim: Savaş bir beladır

2025-03-01

Kake Heme Şenaxe'ye ithafen

François Mitterrand Fransa Cumhurbaşkanı olduğunda, ilk basın toplantısında kendisine sorarlar:

"En son okuduğunuz kitap neydi?"

Cevap: "Yaşar Kemal'in 'Demirciler Çarşısı Cinayeti' romanı."

Kendisine “en sevdiğiniz yazar” diye sorulduğunda da cevabı yine "Yaşar Kemal" olmuştur.

(Yaşar Kemal'in yazar Zülfü Livaneli ile 1997 yılında yaptığı röportajdan)

Yaşar Kemal, "Karite" veya "Dağın Öte Yüzü" romanında şöyle yazar:

"Herkes toprağın sesini duyamaz, toprağın sesini duymak için kulak gerekir."

İnsanın ve toprağın kaderi, insan ve çevre birbirine bağlıdır, tek bir şeydir, ikizlerdir.

Yaşar Kemal doğanın yazarıydı; toprak, su ve ağaçların hikâyesini anlatırdı. Kelimeleri kuşa dönüştürür ve kuşları özgür bırakırdı, hatta karıncanın su içmesinden bile bahsederdi.

Bir zamanlar Türkiye, sürekli artan insan hakları ihlalleri ile gündemdeydi, ancak aynı zamanda Yaşar Kemal'in romanları onlarca dile çevriliyordu.

Yazıları pek çok insan için umut kaynağı olurken, kendisi insan hakları ihlalleriyle sürekli şikâyet edilen sistem tarafından mahkemeye veriliyordu. Eserleri aynı anda onlarca dile çevrilen bir yazar, mahkeme tarafından artık yazmaması gerektiğine dair cezaya çarptırılıyordu.

Yaşar Kemal bu konuda şöyle diyordu:

"Bana ölüm cezası vermeleri, yazmama cezasından daha iyidir."

Bir gün kaybolmuş bir Çerkez destanını okur. Çerkezler, modern Türkiye'de asimile olan halklardan ve kültürlerden biridir. Yaşar Kemal bu konuda şöyle der:

"Eğer tüm bu mükemmel eserler ve kültürler yok olmasaydı, eğer ülkemizde asimilasyon ve silme olmasaydı, ben şimdiki Yaşar Kemal olmazdım. Dilim, hayal gücüm ve romanlarım daha zengin olurdu, eğer bu farklı ve zengin dil ve kültürler öldürülmeseydi."

Ulusal ve yerel kültürün korunması ve sürdürülmesi çok önemlidir; eğer bu kültürler ve diller öldürülmezse, insan doğal bir varlık, doğal bir insan, yaratıcı bir insan olur.

Zülfü Livaneli ile 1997 yılındaki aynı röportajda Yaşar Kemal şöyle der: "Ben Kürtçe biliyorum ve Kürt destanlarıyla büyüdüm. Ben Kürdüm ve ailem oradan geliyor."

Aynı röportajda Yaşar Kemal gergin bir yüzle şöyle der:

"Ben savaşa karşıyım, savaş bir beladır."

"Böyle düşünüyorum; bu dünya o kadar güzel ki, bu kadar güzel bir dünya bizim gibi insanlara layık değil. Her zaman şöyle düşünürüm: İnsan, kendi nefretle dolu kafasıyla savaş gibi korkunç bir şeyi icat ettiği için, biz bu güzel dünyaya layık değiliz."

Yaşar Kemal savaş ve zorunlu göç hakkındaki sözlerine devam eder:

"Bu durumun suçlusu devlettir, devlet resmen suçludur. 10-15 milyon insanın göç ettiğinden bahsediliyor.

Zorunlu göç var, açlıktan göç var ki bu da zorunlu göçtür, ayrıca siyasi zorunlu göç de var.

Anadolu'dan büyük şehirlere 10-15 milyon zorunlu göçmen gitti.

Adana'yı ziyaret ettiğimde, Kürtlerin oranı %5'ti, ben sayım yapıyordum.

İstanbul'a gelmeden önce nüfus sayımı memuruydum, o zaman oradaki Kürtlerin oranı %3-4'tü, şimdi Adana'daki Kürtlerin oranı yüzde 55-60'a yükseldi."

(Yaşar Kemal 2002 Zülfü Livaneli ile röportaj). Röportajın linki:

https://www.youtube.com/watch?v=2BRggj3f_Sg

Yazarlık zor ve çetin bir iştir:

Yazarlık hakkında bir röportajda Yaşar Kemal şöyle diyor:

"Yazarlık zor ve çetin bir iştir, keşke Çukurova'da traktör şoförü olarak kalsaydım."

Ancak Kerkük yakınlarındaki Kake Heme Şenaxe'nin hikâyesi başka bir şeyi kanıtladı; İşgal edilmiş toprağın insanı için traktör şoförlüğü bile kolay değildir. İşgal altındaysan, her zaman öldürülme ve kendi atkınla boğulma korkusuyla karşı karşıyasın.

Çünkü insan toprağı dinleyebildiğinde, toprağın sesini duyabildiğinde, yerden gelen sesi anlayabildiğinde, sürme zevkini alabildiğinde ve toprağı da işgal altındaysa, her zaman öldürülme ihtimaliyle karşı karşıyadır.

İşgal altındaki insan, "soykırım ve ekolojik soykırım" boğucu çemberindedir, kendisi ve çevresi birlikte öldürülür.

Toprağını ilhak amacıyla saldırılara rağmen, cesur Kake Heme, sen gururla, tıpkı Yaşar Kemal'in romanlarındaki en kahraman ve cesur karakterlerden biri olarak kalacaksın. Kake Heme Şenaxe, sen Yaşar Kemal'in yazması gereken destanlardan birisin.

Rudaw

BASINDAN