Türkçe | Kurdî    yazarlar
Necat Zanyar: Birlik şafağında Mesud Barzani ve Mazlum Kobani

2025-01-18

Kürdistan Federe Yönetimi’nin kurucu başkanı Mesud Barzani’nin Rojava Özerk Yönetimi lideri Mazlum Kobani’yi sürpriz bir şekilde Erbil’de ağırlaması, Kürtler arasında büyük sevinçle karşılandı.

Sosyal medya iki liderin buluşma görüntüleriyle doldu. Rojava’da havai fişekler patladı, Kamışlo’da halk sokaklara dökülüp sevinç gösterileri yaptı.

Kamuoyu Kürt siyasilerin birbirine yakınlaşması için içten içe volkan gibi kaynarken, düşmanla sürekli kardeşlik arayışında olan parti ve liderlerin birbirine bu kadar mesafeli olması Kürtlerin yüreğini dağlıyordu.

Bu buluşmayla Kürtler şeytanın bacağını kırdı. Kara bulutlar dağıldı, sönmeye yüz tutan umutlar yeniden yeşerdi.

Kürtlerin Zümrüd-ü Anka’sı olan birlik ideali hiç olmadığı kadar yakınlaştı.

Sadece Kürt vicdanı ve aklı değil, dünya da yıllar yılı Kürtlerin birliği için çırpınıp duruyor. Amerika’sından Fransa’sına, dünyanın süper güçleri Kürt partilerinin arasında mekik dokuyor.

Bir taraftan Kürdistan Federe Bölgesi’ndeki iki başlılığın sonlandırılması ve Peşmerge’nin tek çatı altında toplanması için çaba gösteriliyor, diğer taraftan 12 yıllık Rojava Kürdistan Özerk Yönetimi’nde iki başı çeken PYD ve ENKS’nin Kürt Birliği kurması için arabuluculuk yapılıyor. Onlarca görüşme gerçekleşiyor ancak bir türlü sonuç alınamıyor. Adeta Kürtlerin kara bahtı dev bir mezar taşı gibi, Kürtlerin diri diri gömüldükleri mezardan başını kaldırıp ayağa kalkmasını engelliyor.

Birlik olmak, hiçbir millet için kolay değil. Ancak Kürtler parçalı ve devletsiz halleriyle daha dezavantajlı olduğundan, birliğe en muhtaç millet iken, en uzak millet.

Bu durum Kürtlerde ciddi travma ve psikolojik buhranlara yol açıyor. Yirminci yüzyıl başındaki en büyük Kürt başkaldırısına öncülük eden Şeyh Said’i hainlik ederek yakalatan Binbaşı Kasım’a neden bunu yaptığı sorulduğunda Kürtlerin kelime-i şehadet dışında hiçbir şeyde ittifak edemeyeceğini,  bu yüzden başarılı olma şanslarının olmadığını söyleyerek ihanetinin arkasındaki derin ümitsizliği dışa vurur.

Bu durum sadece Kasım’a özgü değildi. Ümitsizliğin ihaneti sonuç vermesi, yüzyıllara dayanan psikolojik bir savaşın ürünüydü.

Bağımsız ve birleşik bir Kürdistan devletinin kurulması Türk ve Farsları hep korkuttuğundan, Kürtlerde birlik fikrinin yer edinmemesi için Müslümanlık üzerinden fiili ve psikolojik bir savaş yürüttüler.

Osmanlı müftüsü ve sultan III. Murat’ı eğiten Hoca Sadeddin (1537-1599) Tac El Tevarih adlı kitabında Hz. Muhammed’in gördüğü bir kişiye nereli olduğunu sorduğunu, onun da Kürt olduğunu söylediğini, bunun üzerine peygamberin “Allah bu topluluğu kendi arasında ittifaka ve birleşmeye muvaffak etmesin; yoksa birleştikleri taktirde onların eliyle dünya yok olur” şeklinde uydurma rivayetler yaydılar.

Şerefhan Bidlisi, Şerefname’de bu anlatıyı tekrarlayıp, buna rağmen Kürtlerin beş büyük devlet kurduğunu belirtir ancak bu rivayetler Kürtlerde yüzyıllarca etkisini sürdürür.

Bir kavmin topyekun lanetlenmesi eşyanın doğasına ve tanrı hakikatine aykırı olduğu gibi, birlik olamama sorunu da hiçbir millet için ilelebet sürecek bir bahtsızlık değildir.

Kürtler diğer uluslardan ne üstün, ne de aşağıdır. Kürdistan jeopolitiği Kürtleri çeşitli dezavantajlarla karşı karşıya bıraksa da, Kürtlerin bunları aşmaması için değişmez bir neden yoktur.

Kürtleri birbirine karşı kışkırtan her eğilim düşmana hizmet eder. Bu çarkın Kürt partileri, siyasileri ve medyaları üzerinden işlemesi, düşmanın Kürtler içine ne derece sirayet ettiğini gösteriyor.

Mazlum Abdi’nin Mesud Barzani’yle görüşmesi tüm Kürtlerde büyük coşku uyandırırken, her gün düşmanlık pompalayan fesat medyası, suskunluğa büründü.

Modern Kürt mirleri olan Mazlum Kobani ve Mesud Barzani’nin buluşması yeni bir andır. Kürtlerin enerjisi yüksek, beklentisi büyüktür.

Medler’den Eyyübiler’e bin yıllara adını şanla yazmış bir milletin tarihe dönüşü kaçınılmazdır. Bu dönüşü gerçekleştirmek, büyük Kürt birliğini kurmakla mümkündür. Kürtler parçalı bir Kürdistan’da güvende olmaz. Geleceğini güvenceye alamaz. Daha atak bir Kürt siyasetinin gelişmesi farzdır. Aşırı dinci örgütlerin ve mafya çetelerinin bile devletleştiği bir coğrafyada, Kürtlere devletsizlik dayatılamaz.

İlham Ahmed’in Londra parlamentosundaki panelde Suriye'nin federal bir devlet olması gerektiğini, merkezi bir yönetimin çözüm olmayacağını söylemesi, Kürdistan Federe Yönetimi Başbakanı Mesrur Barzani’nin KYB lideri Bafıl Talabani ile görüşmesi ve nihayetinde Mazlum Kobani’nin Mesud Barzani’yle buluşması Kürtler için yeni bir sürece girdiğimizi haber veriyor.

Kürtler, düşmanın aralarına ördüğü sınırların bekçiliğini yapmayacak, el ele verip birlik güneşini doğuracaktır. Kürt güneşi yüzünü gösterdikçe, karşı safta yer alan Kürtler bile özüne dönüp milletinin yanında duracaktır.

Birlik şafağındayız. Ümitvar olun! Şu istikbal inkılabı içinde en yüksek gür seda, Kürtlerin sedası olacaktır.

Rudaw

BASINDAN