Türkçe | Kurdî    yazarlar
PSK lideri Bozyel: Silahların bırakması olumlu

2025-09-01

Süreç yeni anayasa perspektifiyle ilerlemeli

Rûdaw Araştırmalar Merkezi'nin Erbil'de düzenlediği "Türkiye'nin Zorlu Barışı" başlıklı çalıştayda konuşan Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK) Genel Başkanı Bayram Bozyel, mevcut çözüm sürecinin Ortadoğu'daki sistem krizinin bir parçası olduğunu ve Kürt meselesinin çözümünde sadece silah bırakmanın yeterli olmadığını vurguladı. Bozyel, "Bu süreç yeni bir anayasa perspektifiyle yürütülmeli" dedi.

Rûdaw Araştırma Merkezi, başkent Erbil'de "Türkiye'nin Zorlu Barışı: PKK'nin Silahsızlandırılması ve İstikrarsız Jeopolitik Durumda Siyasetin Dönüm Noktaları" başlıklı önemli bir çalıştay düzenliyor.

Basına açık olarak gerçekleşen birinci oturumda moderatörlüğünü Rûdaw Medya Grubu'ndan Hêvîdar Zana’nın yaptığı oturuma, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Oğuzkağan Salıcı, Yeni Yol Grup Başkanı ve Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Bülent Kaya, DEM Parti Milletvekili Cengiz Çandar, Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK) Genel Başkanı Bayram Bozyel, siyasetçi ve Kürdistan Yurtseverler Birliği Eski Politbüro Üyesi Mela Bahtiyar ve Rawest Araştırma Enstitüsü Direktörü Roj Girasun katıldı.

Çalıştayı düzenleyen Rûdaw'a teşekkür ederek sözlerine başlayan PSK lideri Bozyel, Ortadoğu'daki sistem krizine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:

"Bu süreç, ben söylemek istemiyorum ki, Ortadoğu sistem krizinin bir parçasıdır ki, merkezi Kürt meselesidir, Kürt meselesinin tasfiyesi değildir. Bu kriz 100 yıldır bölge ülkelerini çok yönlü bir krize soktu ve artık bu sistem yürümüyor. Çok açık. Bu kriz 91'de bir şekilde patlak verdi, Kürdistan Bölgesi özgürleşti. 2005'te yeni bir anayasa yapıldı, Federal Kürdistan kuruldu. 2011'de Rojava'da yeni gelişmeler başladı. Bundan dolayı, şimdi Türkiye'de de yürüyen bu süreç, esasen Ortadoğu'daki gelişmelerin sonuçlarıdır. Bunu kabul etmeliyiz. Eğer dikkat ederseniz, bu süreçte Türkiye meselesi, daha çok Kürt meselesi, Rojava meselesi ele alınıyor. Çünkü daha önce de söyledim, bu süreç Rojava sürecidir. Eğer Rojava sürecidir denilirse yanlış olmaz."

"Silah bırakma iyi bir adım, ama yetmiyor"

Bozyel, PKK'nin silah bırakmasını olumlu bir adım olarak gördüklerini belirtti ve bunun Kürtler arasında memnuniyet yarattığını ifade etti.

Ancak sürecin içsel irade eksikliğine de değinen Bozyel, dış koşulların belirleyiciliğini şu sözlerle vurguladı:

"Bu süreç dış koşullar nedeniyle başladı ve bundan geri dönüşü yoktur. Ancak çok radikal şeyler olmazsa, iç aktörlerin iradesi çok zayıftır. Bu yüzden diyebiliriz ki, bu süreç dış koşullar nedeniyle ilerleyecek bir süreçtir. Ama demokratik bir zihniyet, içsel bir irade olmadığında her zaman eksik kalır."

"Çelişkili mesajlar güven vermiyor: Ne değişiyor?"

Bozyel, devlet yetkilileri ve Kürt aktörlerden gelen çelişkili mesajların halkta endişe yarattığını dile getirdi.

"Kürtler tarafından 40 yıllık savaş ve çatışmalar bunun için miydi deniliyor. Peki sonucu nedir?” diye soran Bozyel, “Devlet tarafında ise 'mesele sadece terördür, Kürt meselesi yoktur' deniliyor. Geçen gün MHP'li bir yetkili, 'Anayasanın dört maddesi değişmez, Türklüğü ve vatandaşlığı tanımlayan 42. madde değişmez, dil için 66. madde değişmez' diyor. E, peki ne değişiyor yani?” ifadelerini kullandı.

"Yeni Türkiye inşa etmeliyiz, entegrasyon değil"

Mevcut devlet sistemine entegrasyon fikrini eleştiren Bozyel, yeni bir yapılanmanın gerektiğini savundu.

Bozyel, "Burada benim kanaatimce, Türkçe'de 'anahtar kelime' denilen şey, yeniden kurmaktır. Yanlış bir sistemdir, eğer yanlış olmasaydı bu problemler çıkmazdı, Türkiye bu aşamaya gelmezdi, Kürt meselesi bu aşamaya gelmezdi. O zaman 24 Anayasası'nı esas almalı, Türkiye'nin yapılanmasını yeniden dizayn etmeli, yeni bir Türkiye inşa etmeliyiz. Yeni bir Şam inşa etmeliyiz, yeni bir Bağdat inşa etmeliyiz” dedi.

"Kürt meselesi bütündür, Türkiye bütün Kürdistan'ı kucaklamalı"

Bozyel, Kürt meselesinin bölgesel bir bütünlük içinde ele alınması gerektiğini ve Türkiye'nin bu gerçeği görmesi gerektiğini vurguladı.

Bayram Bozyel, "Kürt meselesi, bir kez daha döneyim, genel bir kavram olmalı. Rojava'yı bir kenara bırakıp 'ben Türkiye meselesini çözüyorum' diyemezsiniz. 'Ben Güney'i neyse, tanımıyorum, ben Türkiye'deki Kürt meselesini çözüyorum' diyemezsiniz. Hepsi birbiriyle bağlantılıdır, birbirinin devamıdır. Yani oradaki acı, aynı zamanda Kamışlo'daki acıdır, Diyarbakır'daki acıdır, Diyarbakır'daki acı Erbil'deki acıdır. Bu mesele böyle bir meseledir. Türkiye'nin, eğer istiyorsa ki olmalı, Türkiye'deki Kürt meselesi doğru bir şekilde çözülsün, Kürdistan'ın tamamını kendi içinde kucaklayan genel bir anlayışa, bakış açısına, tutuma sahip olmalı” ifadelerini kullandı.

Konuşmasının sonunda, "Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu"na çağrıda bulunan Bozyel, şunları ekledi:

"Elbette biz iki taraf, parti olarak diyaloglarımız var. Elbette görüşlerimiz basında yer alıyor. Ancak bu komisyon, parlamento dışındaki Kürt partilerinin de fikirlerini almalı, aydınların, entelektüellerin, Kürdistanî partilerimizin fikirlerini almalı.”

Rudaw

POLITIKA