9/24/2024
Güvenlik güçlerinin, Diyarbekir’de, 2017 yılından bu yana Kürdçe dersler veren MED-DER ve Kürdçe kitapların satıldığı Payiz Kitabevine baskın yapması ve bir kısım yöneticileri ile ders veren öğretmenlerini gözaltına alması, devletin Kürd dili ve kültürüne yönelik saldırılarının son halkasıdır.
MED-DER ve Payiz Kitapevine yapılan saldırı, belediyelerin yollara yazdıkları Kürdçe uyarılarının güvenlik güçlerince silinmesini, düğünlerde Kürdçe türküler eşliğinde halay çekenlerin gözaltına alınmasını, Kürdçe müzik dinleyen ve konuşanlara yönelik giderek artan ırkçı saldırıları takip etmektedir.
Bu ve benzeri uygulamalar, sadece Kürd dili ve kültürüne olan tahammülsüzlüğü göstermiyor. Aynı zamanda Türk devletinin, kuruluşundan itibaren devreye soktuğu Kürd dili ve kültürünü inkar ve asimile etme politikasını ortaya koyuyor.
MED-DER ve Payiz Kitapevi’ne yapılan saldırıyı şiddetle protesto ediyoruz.
Gözaltına alınanlar hemen serbest bırakılmalıdır.
Bir kez daha tüm yurtsever siyasi partileri, demokratik kitle örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarını, Kürd dili ve kültürüne yönelik saldırıları karşı el ele vermeye çağırıyoruz.
Dilimiz kimliğimizdir.
Dilimizi koruyup geliştirmek hepimizin görevidir.
24 Eylül 2024
PSK-Kürdistan Sosyalist Partisi
Basın Bürosu
- PSK: Seyid Riza ve Arkadaşları Ölümsüzdür
- Meclis'te 2013'te hazırlanan 'çözüm süreci' raporunda neler vardı?
- PSK: Erdoğan Kürdlerden Özür Dilemelidir
- PSK: Kayyım Siyaseti Geri Döndü
- Bozyel: Önümüzdeki tarihi hedef Kürt halkının özgürlüğüdür
- 'Kürt Meselesinde Çözümsüzlük Türkiye'ye Neler Kaybettiriyor?'
- ‘Fetihçi iktidarın, böyle bir din ulemasına ihtiyacı vardı
- Ali Çeven Serbest Bırakılmalıdır
- ‘Diyanetin varlığını sorgulamayan her laiklik tartışması yanlıştır
- Altan Tan, Devlet Bahçeli’nin Öcalan çağrısını üç nedene bağladı