yazarlar makaleler
512 Kürd şahsiyetten dünyaya çağrı: Kürdistan halkının yaşamı garanti altına alınsın!
1/19/2024

İran’ın Erbil’e saldırısına ilişkin ortak bildiri yayımlayan 512 aydın, sanatçı, siyasetçi ve şahsiyet, bunun uluslararası hukuka ve insanlık değerlerine aykırı olduğunu belirterek, “Saldırıların acilen durdurulması ve Kürdistan halkının yaşam güvenliğinin, uluslararası toplumca garanti altına alınarak gerekli tedbirlerin alınması gerekir” çağrısı yaptı.

Aralarında, PSK Genel Başkanı Bayram Bozyel, HAK-PAR Genel Başkanı Düzgün Kaplan, PWK Genel Başkanı Mustafa Özçelik, Kozluk eski belediye başkanı Abdullah Kaya, Varto eski belediye başkanı Abdülbari Han, Tatvan eski belediye başkanı Mehmet Özalp, DIAKURD Başkanı Ednan Axacan, DHP eski milletvekilleri İmam Taşçıer ile Nusrettin Maçin, Diyarbekir eski belediye başkanı Mehdi Zana, siyasetçiler İbrahim Halil Baran, Diyadin Fırat, Mesut Tek, Mihani Licokic, Necdet Buldan, Sertac Bucak, Yüksel Avşar, Sosyolog-yazar İsmail Beşikci, araştırmacı yazarlar Suzan Samancı, Rohat Alakom, Mehmet Malmîsanij, Mutlu Can, M. Şükrü Gülmüş, Timurê Xelîl, Vahit Aba, Ali Gürdili, Receb Dildar, Arif Zêrevan, Dursun Ali Küçük, Dicle Anter, Eskerê Boyik, Mücahit Özden Hun, İbrahim Gürbüz, Keya İzol, Kurdo Baksi, Serbest Ferhat Sindi, Şakir Epözdemir, gazeteciler Kutbettin Özer, Mehmet Sanrı, dilbilimci M. Selim Uzun ve Reşo Zîlan, Tarihçi yazar Ṣerefxan Ciziri sanatçılar Delil Dilanar, Nilüfer Akbal, Erhan Yıldırım, Kemal Orgun, Rojin Ülker, Serhat Bapir, futbol hakemi Eshad Dari, Fizik profesörü İrfan Açıkgöz, yayıncı Köroğlu Karaaslan, hukukçular M. Ali Erdoğan, M. Celal Baykara, Serhat Bucak, Xîret Fundation’dan Namdar Çamlıbel, Romen aktivist Nicoleta Silica’nın da bulunduğu 512 şahsiyet, İran’ın 15 Ocak günü Erbil’e düzenlediği füze saldırısına karşı ortak bir bildiriye imza attı.

Kürt Kültür ve Araştırma Vakfı’nda (KÜRT-KAV) düzenlenen basın toplantısıyla Kürdçe, Türkçe ve İngilizce okunan ortak bildirinin metnini şair Kerem Tekoğlu, Celal Baykara ve Şefik Çolak tarafından okundu.

Uluslararası Kamuoyuna Çağrı”

Orta Doğu’da yüzyılı aşkın bir süredir tüm dünyayı ilgilendiren ve derinden etkileyen çatışma ve savaşların devam ettiğine vurgu yapılan bildiride, bu coğrafyada kargaşa ve huzursuzluğun en temel nedenlerinden birinin bölgenin kadim halkı Kürdlere, 1923 yılında Lozan’da yapılan tarihi haksızlık olduğu ve bu durumun günümüze kadar kapanmayan bir yara olarak kaldığı kaydedildi.

“Yüz yıldır farklı devletlerin egemenliği altında tüm ulusal hakları gasp edilmiş olan Kürdler, bu tarihi haksızlığa karşı meşru mücadeleler vermektedirler” bildirinin devamında şu ifadelere yer verildi:

“Ağır bedeller sonucunda, Kürd coğrafyasının güney ve güney-batı parçalarında, bazı kazanımlar elde edilmiştir. Kürdistan halkının kazanımlarına tahammül etmeyen bölge devletleri, zaman zaman radikal cihatçı dinci grupları Kürdlere saldırtıp, çeşitli bahanelerle, sivil, savunmasız insanlara karşı, modern teknolojik silahlarla, uluslararası savaş hukuku kurallarını hiçe sayarak saldırılar düzenlemekte, katliamlar yapmaktadırlar.

Saldırılar uluslararası hukuka ve insanlık değerlerine de aykırıdır”

Bu saldırılar, sistematik olarak, en acımasız şekilde, vahşice sürmektedir. İran Devleti’nin 15 Ocak 2024 günü Hewler’e yaptığı saldırı bunun son örneğidir. Drone ve roket saldırılarıyla sivil yerleşim alanları hedef alınmış, sivil yurttaşlar katledilmiş çok sayıda kişi yaralanmıştır. Saldırılar uluslararası hukuka ve insanlık değerlerine de aykırıdır. Bu saldırıların acilen durdurulması ve Kürdistan halkının yaşam güvenliğinin, uluslararası toplumca garanti altına alınarak gerekli tedbirlerin alınması gerekir.

Bölge devletleri, uluslararası toplumun ve kurumların sessizliğinden yararlanmaktadır. Bu bakımdan, bölge ve dünya huzuru için uluslararası kurum ve kuruluşları acilen tedbirler almak zorundadır.

Bizler, Kürdlere, Kürd kazanımlarına karşı yapılan saldırıları şiddetle protesto ederken insanlık adına, dünya barışı adına, BM Güvenlik Konseyi’ni, - Avrupa Konseyi'ni, - Avrupa Birliği’ni, - İnsan Hakları Örgütlerini ve diğer tüm uluslararası kurum ve kuruluşları göreve çağırıyoruz…”

Rudaw

İÇERİK BAŞLIKLARI
×
 MAKALELER   yazarlar