2025-02-03
Suriye’nin kuzeyini kontrol eden SDG kontrolündeki yönetiminin dışilişkiler sorumlusu İlham Ahmed, Ortadoğu’nun güvenliği için İsrail’in çözümde yer alması gerektiğini açıkladı. Öte yandan SDG, Ahmed eş-Şara’nın devlet başkanı ilan edildiği toplantıyı meşru görmediğini açıkladı.
İlham Ahmed, İsrail gazetesi Jerusalem Post‘a açıklamalarda bulundu. Gazeteci Jonathan Syper ile Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) ait bir üste bir araya gelen Ahmed, Ortadoğu’da güvenli ve demokratik bir çözümün ancak İsrail’in katılımıyla mümkün olacağını söyledi.
İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa’ar ile yakın zamanda telefon görüşmesine de değinen Ahmed, özellikle Suriye’deki sınır bölgelerinin güvenliği için İsrail’in çözüm sürecinde yer alması gerektiğini vurguladı.
Esad rejiminin düşüşü sonrası Şam’da kontrolü ele geçiren Heyet Tahrir eş-Şam’ın (HTŞ) tutumundan endişe duyduklarını belirten Ahmed, bölgesel güvenlik için yeni işbirlikleri arayışında olduklarını ifade etti.
İlham Ahmed: “ABD’nin bölgeden çekileceğini düşünmüyorum”
Ahmed, ayrıca İran destekli milislerin bölgedeki varlığına karşı İsrail ile ortak güvenlik çıkarları olduğuna dikkat çekti.
İlham Ahmed, 14 yıldır büyük fedakarlıklarla inşa ettikleri yapıyı kolayca teslim etmeyeceklerini vurguladı. SDG’nin Suriye ordusuna katılması konusunda özel statü şartı koşan Ahmed, ordunun yönetiminde de söz sahibi olmak istediklerini belirtti. Bölgedeki Amerikan varlığının SDG için en büyük güvence olduğunu söyleyen Ahmed, artan IŞİD saldırıları nedeniyle ABD’nin bölgeden çekilmeyeceğini düşünüyor.
SDG: “Eş-Şara’nın devlet başkanı ilan edildiği toplantı meşru değil”
Öte yandan HTŞ’nin düzenlediği “Zafer Konferansı” ve Ahmed Şara’nın devlet başkanlığına getirilmesi, taraflar arasındaki çatlağı derinleştirdi. Rojava Özerk Yönetimi, konferansı meşru görmediğini ve Suriye halklarını temsil etmediğini Facebook’tan açıkladı. HTŞ’nin federal sistem ya da özerklik önerisini reddetmesi, gerginliği tırmandıran başlıca faktörler arasında.
SDG’nin Suriye ordusunda ayrı bir güç olarak varlığının tanınmaması da müzakerelerde Kürtler açısından ciddi bir sorun oluşturuyor.
İlham Ahmed, HTŞ’nin terör örgütü listesinden çıkarılmasına ve yaptırımların hafifletilmesine şiddetle karşı çıkıyor. Kürt lider, bu adımların HTŞ’yi Suriye’nin tamamında tek söz sahibi yapacağı uyarısında bulunuyor.
İlham Ahmed: “HTŞ’nin ‘tek yönetici’ politikası iç savaşa yol açar”
Suriye’nin farklı bölgelerinde özerk yapılar ve silahlı gruplar varlığını sürdürüyor. Kıyı şehirlerinin Alevilerden oluşan toplumsal yapısı, Dürzi topluluklarının özel statüsü ve Rojava’daki mevcut durum, ülkedeki ana gündemleri oluşturuyor. İlham Ahmed, bu yapının zorla tek bir sistem altında birleştirilmeye çalışılmasının iç savaşa yol açacağını öngörüyor. HTŞ’nin “tek yönetici” politikası izlemesi, diğer gruplarda tedirginlik yaratıyor. Örgütün El Kaide’den ayrıldığı yönündeki açıklamaları ise Kürt tarafında hala şüpheyle karşılanıyor.
Uluslararası toplumun tutumu ve ABD’nin bölgedeki varlığını sürdürme kararlılığı, önümüzdeki dönemin belirleyici faktörleri olacak.
Kürtlerin kontrolündeki bölge
Suriye Demokratik Güçleri (SDG), Suriye topraklarının yüzde 30’unu kontrol ediyor. Bölge, Suriye’nin petrol ve gaz kaynaklarının büyük bölümünü barındırıyor. Verimli tarım arazileri ve su kaynakları da bu bölgede yer alıyor. Özerk yönetimin askeri gücü DSG, ABD öncülüğündeki koalisyonun IŞİD’le mücadeledeki ana müttefiki. DSG, aynı zamanda İran’ın Lübnan ve Akdeniz’e erişimini kısıtlayan bir tampon görevi görüyor.
Medyascope
ORTADOĞU