yazarlar makaleler
Gazze'deki siviller bir şişe su için saatlerce sıra bekliyor
8/4/2024

Ekim 2023'te başlayan İsrail-Hamas savaşının üzerinden tam 11 ay geçti. İsrail'in saldırıları hız kesmeden devam ederken, Gazze'deki Filistinliler için hayatta kalabilecek kadar gıda bulmak ve temiz suya erişmek ise hala ciddi birer sorun.

Savaş nedeniyle temel gıdaların, temiz suyun, hijyen malzemelerinin bölgeye girişi kısıtlandığından, aileler, hayırseverlerin dev kazanda pişirdiği yemekleri tüketerek hayatta kalma mücadelesi veriyor.

O gün yiyecekleri yemeği ve içecekleri suyu alabilmek için dayanılmaz sıcakta saatlerce kuyrukta bekliyorlar, çoğunlukla da sadece pilav yiyebiliyorlar. Haftada sadece bir kez tavuk verildiği düşünülüyor.

Deyr el-Belah'ta kurulan küçük bir aşevini işleten Ebu Hamza, 8.000 ila 10.000 yerinden edilmiş insana yemek hazırladığını söyledi.

Savaştan ötürü evini kaybeden Um Yehia Şahin adlı bir kadın, "Hayat zor. Hiçbir şey yok. Aşevine geliyoruz ve her gün güneşin altında dört-beş saat sıra bekliyoruz." diyor.

Gazze'de su kıtlığı da ciddi boyutlara ulaştı. İsrail hava saldırılarında tahrip edilen su kuyularından ötürü insanlar temiz suya ulaşabilmek için günlerini harcıyor.

Deyr el-Belah'taki Filistinliler, su varillerinden şişelerine ya da bidonlarına su doldurabilmek için güneşin altında saatlerce kuyrukta bekliyor.

Tıpkı Şahin gibi evini kaybetmiş bir başka Gazzeli Muhammed Hanounah, "Burada hayat yok. Gerçekten yaşamıyoruz. Gazze'deki eşekler bile şu an bizden daha iyi şartlarda yaşıyor," dedi.

Halkın ulaştığı suyun ne kadar temiz olduğu da belirsiz. Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) ile bölgedeki kanalizasyonlardan aldıkları örnekler üzerinde yaptıkları çalışmada, çocuk felci hastalığı olarak da bilinen, vücutta bazı sakatlıklara ve felce yol açan polio virüsüne rastladı.

Geçtiğimiz çarşamba kamuoyuna duyurulan çalışma, çadır kamplarında yaşayan yerinden edilmiş on binlerce insanın yeni bir tehditle yüzleştiğini kanıtlıyor.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve İsrail Sağlık Bakanlığı'nın araştırmalarında da, Gazze'deki kanalizasyonlardan elde edinilen örneklerde polio virüsün Tip-2 türüne tespit edildiği duyuruldu.

Gazze'deki Sağlık Bakanlığı, farklı otoritelerin kabul ettiği gerçekliğin yeni bir yıkıma yol açabileceği uyarısında bulundu.

Bakanlığın açıklamasında, "Altyapının tahribatı nedeniyle yerinden edilmiş kişilerin hayata tutunmaya çalıştığı çadır kamplarda ve diğer yerleşim alanlarında akan atık suyun içeriğinde polio virüsün tespit edilmesi, ufuktaki sağlık felaketine işaret ediyor," denildi.

Kamplardaki kalabalığa, kıt imkanlara, etraftaki çöplerden ötürü kirlenen su kaynaklarına atıfta bulunan Bakanlık, "Gazze'ye hijyen malzemelerinin girişine izin verilmemesinden" ötürü farklı hastalıkların görülmesinde İsrail'in "oldukça uygun bir ortam yarattığını" iddia ediyor.

Bakanlık son olarak, "Gazze'ye temiz suyun getirilebilmesi için uluslararası kamuoyundan İsrail saldırılarının bir an önce durdurulmasını" istedi.

İsrail ile Gazze Şeridi'ni yöneten Hamas arasındaki çatışmalar, 7 Ekim tarihinde tekrar alevlendi.

İsrail sınırını aşıp baskın yapan Hamas militanları, 7 Ekim'de düzenledikleri saldırıda çoğu sivil olmak üzere yaklaşık 1.200 kişiyi öldürdü ve 250 kadar kişiyi de rehin aldı. Bu rehinelerin yaklaşık yarısı, Kasım ayında bir hafta süren ateşkes sırasında İsrail tarafından tutulan Filistinli mahkumlarla takas edilerek serbest bırakıldı.

İsrail, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun (BMGK) derhal ateşkes ilan edilmesini öngören kararına rağmen Hamas'ın 7 Ekim'deki saldırısından bu yana Gazze'ye yönelik saldırılarını ve sivil katliamlarını sürdürürken, uluslararası kınamalarla karşı karşıya kaldı.

Gazze'deki sağlık yetkililerine göre, 7 Ekim'den beri İsrail'in Gazze'de düzenlediği saldırılarda çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 38.000'den fazla Filistinli öldürüldü ve yaklaşık 84.700 kişi de yaralandı.

Harabeye dönüşen Gazze'nin pek çok bölgesinde gıdaya, temiz suya ve ilaca ulaşmak hala çok zor.

Güney Afrika'nın açtığı bir dava kapsamında İsrail, Uluslararası Adalet Divanı'nda soykırımla suçlanıyor.

Mahkeme, Başbakan Netanyahu yönetiminin, 6 Mayıs tarihinde işgal edilmeden önce bir milyondan fazla Filistinlinin sığındığı güneydeki Refah kentindeki faaliyetlerini derhal durdurmasına hükmetmişti.

Euronews

İÇERİK BAŞLIKLARI
×
 MAKALELER   yazarlar