Önümüzdeki Seçimler Üzerine

Bahattin Turan

[email protected]

19.12.2022 23:57:44


Önümüzde bir seçim bilmecesi var. Bu seçimde kuşkusuz Kürtler kilit bir noktada duruyor. Kürtlerin tavrı iktidarı değiştirecek, bunu hem muhalefet hem de İktidar cephesi çok iyi biliyor. Önümüzdeki süreçte iktidar cenahından bazı demokratik adımlar atılabilir.

İktidar bloku bu adımları atabilirken muhalefet aynı tavrı sergilemekten korkuyor. Öyle bir durumdalar ki Kürt kelimesini anmamak için neredeyse 40 takla atacak durumdalar. Aynı zamanda Kürt oylarını konsolide eden HDP çok net bir tavır alamıyor.

HDP’nin bazı konularda tavır alması Kürtlerin önünü açacaktır. Ancak mevcut HDP’yi sevk ve idare eden bir Türk Solu gerçeği var işin en önemli noktası burası, Türk solunun benimsediği ideoloji, sistemi tartışma üzerine değil, daha çok sistemi yöneten hükümete dönüktür. Şuan ülkeyi Cumhur ittifakı yönetiyor. Tüm programlarını mevcut iktidara yöneltmişlerdir. Dolayısıyla özünde bu sol anlayışla uzaktan yakından alakası yok şunu özümsemek gerekir; sistem tartışılmadan Türkiye’nin demokratikleşmesi mümkün görünmüyor.

Türkiye’nin demokratikleşebilmesi için, ortak konularda demokrasi güçleri diye adlandırabileceğimiz güçlerle ittifak yapmak Kürtler için önemlidir. Bu noktada Kürt tarafının da somut talepler etrafında toplanması, ekmek ve su kadar acil bir ihtiyaçtır.

Türkiye nasıl demokratikleşir bunu da belli bir program çerçevesinde somutlaştırmak gerekir.

Bu konuda somut bir şeyler söylemek gerekirse;

1) Kürt inkârı üzerine kurulu mevcut Anayasa Türkiye’de yaşayan tüm halkları kapsamalıdır. Kısmen azınlıkları kapsasa bile Kürt Ulusu azınlık haklarından bile yararlanamıyor. Kürtler bu yüzden anayasanın Kürtlerin inkârı üzerine kurulduğunu söylüyor. Bunu özellikle belirttim çünkü birçok kişi bunu anlamıyor veya anlamak istemiyor.



2) Özellikle anayasanın ilk 4 maddesi ve 66 madde tartışılmaya revize edilmeye ihtiyacı var hatta tamamıyla değiştirilmesi gerekiyor.


Bunlar yapılmadan Türkiye’de bir demokratik ortamın olması çok uzak bir ihtimal, kısmi bazı demokratik adımlar atılsa da bu adımlar kısmen bir nefes aldırır.

Hatırlanırsa AKP de iktidara ilk geldiğinde belli demokratik adımlar attı. Bu atılan adımlar da o dönemin AKP’li yetkilileri tarafından bir demokrasi şöleni olarak yansıtılıyor, bir demokrasi bayramındayız gibi söylemler havada uçuşuyordu.


Ama gelinen nokta da Kürt Anasını Görmesin politikasına geri döndüler. Yani Faşist sistemin kodlarına geri dönüldü.

Yukarıda da belirttiğim gibi adına ister resmi ideoloji denilsin ister Kemalist ideoloji denilsin burada adının pek bir önemi yok, devlet kurulduğu günden bu yana iktidar kim olursa olsun Kürt inkârı üzerinden iktidarını sürdürmüştür.

İşte bu yüzden sistemin tartışılmaya açılması son derece önemlidir. Evet, Kürtlerin tavrı üzerine sözümüzü söyledik ancak Kürtler sistem tartışmasını her zaman gündeminde tutmuştur.


Bu yüzden demokrasi güçleri; sistem tartışmalarını toplumun tüm kesimleriyle tartışılmalıdır.

Güçlendirilmiş Parlamenter sisteminden bahsedilse de bu sistemin Kürt Sorununun çözümüne katkı sunmayacağı çok açık. Bunu görmek için kanımca büyük bir deha olmaya gerek yok. Son 30 yıla bile bakılsa bu çok kolay bir şekil de anlaşılır.


Bu yüzden Türkiye Demokrasi Güçleri bu konuda somut bir adım atmak zorunda, onun dışında pek bir seçenekleri yok. Sistem tamamen değişmeden Türkiye’nin demokratikleşmesi sadece hayal olarak kalır. Bir arpa boyu yol alınmaz kendine demokratım diyen herkes bu konuda elini taşın altına koymalıdır.

Şîrove Bike

MAKALELER

EN ÇOK OKUNANLAR
×