Munzur Çem: İsrail-Filistin Gerginliği ve Kürtler
13.05.2021 18:48:49

Son Filistin-İsrail gerginliği, dünyanın her yanında tepkilere neden oldu. Tepkilere neden oldu derken, iki tarafın yanlışlarına karşı çıkmak şeklinde objektif bir tepkiden bahsetmiyoruz. Tepkilerin çok büyük bir kısmı tek taraflı, İsrail’in en sert şekilde eleştirilmesi ya da kınanması şeklinde ortaya çıktı.

Oysa bu konuya değinirken önce Filistin halkının durumuna göz atmakta yarar var: Filistin Birleşmiş Örgütü dahil uluslararası arenada devlet şeklinde kabul görmektedir, yani devlettir. Parlamento, hükümet dahil modern bir toplumun sahip olması gereken öteki tüm kurumlara sahip durumdadır; demokratik, kültürel ve siyasal..

Bu bakımdan İsrail ile Filistin arasında ana sorun, Filistin devleti sınırlarının belirlenmemiş olması ile kimi yerleşim yerlerine karşı İsrail’in izlediği politikadır. Kuşkusuz, anlaşmazlık konularının bu ölçüde aza inmiş olması, sorunu görüşmeler yoluyla halletmenin olanaklarınıda arttırıyor. Ama yine de bu bir türlü gerçekleşmiyor, neden? Bunun nedeni sırf kimi sol ve sözüm ona demokratik kesimlerin bütün kötülüklerin anası olarak gördüğü İsrail’in çözüme yanaşmaması değil. Filistinli örgütleri içerisinde bu gün hala İsrail’i denize dökmeyi nihai hedef olarak önüne koymuş olanlar var. Bu bir halka düşmanlık ve açık ırkçı bir tutumdur ki bu görüşte olanlar, çoğunlukla kimi bölge devletlerinin güdümündeki örgütlerdir. Buna bir de Suriye’ye iyice yerleşmiş olan İran’ın İsrail için teşkil ettiği tehlikeyi eklersek, İsrail’in kendi varlığı ile ilgili endişelerini ve onu korumak için harcadığı kimi çabaları anlamakta zorlanmayız. Orantısız güç kullandığı, ya da sivil yerleşim birimlerine saldırıda bulunduğu için elbet İsrail’i eleştirmek gerekir. Peki „İsrail’i denize dökeceğiz“ diyen ve İsrail yerleşim birimlerine füze yağdıranlar suçsuz mu?  Onların bombaladıkları da sivil yerleşim yerleri değil mi? Buralarda da siviller ölmüyor mu? Kaldı ki Filistin halkına en büyük zararı veren, Yahudi halkına düşmanlık politikası izleyen ve bu nedenle de barışçıl mücadele yollarını dinamitleyen bu güçlerdir.

Son çatışmalardan sonra Kuzey Kürdistanlı Kürt örgütlerinden bazıları da yukarıda bahsini ettiğim İsrail’i eleştirme kampanyasına katılmaktan geri kalmadılar. Bu yüzden de kamuoyunda „İsrail karşıtı“ bir konuma düşmüş oldular.

Bu olayda HDP’in tutumu, üzerinde ayrıca durmayı gerektirecek önemdedir. HDP elbet bir Kürt partisi değil. O, bedeni yurtsever Kürtlerden oluşan ama beyni sol olan ucube bir partidir. Sol güçlerle yaptığı ittifak ve birleşme de ilkeli ve eşitliğe dayalı bir birlik olmaktan uzaktır. Bunun sonucu olarak Kürt tabana dayanan bu parti, geçmişte üzerinde yükseldiği zeminden hızla uzaklaşıyor, sol çevrelere ait slogancıların esiri oluyor, adım adım Türk politik sisteminin bir parçası haline geliyor. Son İsrail-Filistin çelişkisinde takındığı tutum da bunun açık bir kanıtıdır. Ne yaptı HDP? HDP, MHP, İyi parti ve AKP ile bir araya geldi ve İsrail’i kınayan bir açıklamaya imza attı. Burada sorun sadece onun bahsini ettiğim demokrasi ve insan hakları düşmanı, Kürt düşmanı partilerle bir araya gelip ortak bir metne imza atmasından ibaret değil elbet. HDP; yayınlanan metnin içeriği ve dili itibariyle de onların çizgisine düşmüş oldu. Hangi açıdan bakarsanız bakın bu bir iflas ve fiyasko durumuyla karşı karşıyayız.

İsterseniz Kürtler açısından bu konuda yapılan ilkesel yanlışlığı bir an için bir kenara bırakalım ve sorunun pratik yanına bakalım. Bunu yaparken de daha bir kaç yıl önce Güney Kürdistan’da yapılmış referandum günlerini aklımıza getirelim. Kürt halkı o çok doğal ve meşru adımı atarken Bileşmiş Milletler bile kendi prensiplerini kabaca ayaklar altına aldı ve Kürdistan’ı işgal altında tutan katillerle aynı saflarda yer aldı. Bunun sonucu Kürtler Güney Kürdistan’ın yarısını yeniden kaybettiler. O dar ve zor dönemde dünyada Kürt halkına tek ve acık destek İsrail’den geldi. Şimdi Kürtlerin en azından bir bölümü, bu dar günün dostluğunu unutmuşa benziyor, yarınları düşünmeden, bilerek ya da bilmeyerek böyle bir dostu mahkum etme çabalarına katkı sunuyorlar. Hatta kraldan çok kralcılık yapanlar bile var.

Tarihi Kürt zaafı!

Şîrove Bike

MAKALELER

EN ÇOK OKUNANLAR
×