Lozan Barış Konferansı (21 Kasım-24 Temmuz 1923)

Şeyhmus Özdemir

[email protected]

19.12.2022 11:19:27

Lozan Barış Antlaşması 5 Bölümden oluşur.

Bu bölümler: 

I.Bölüm Siyasi Hükümler: 1.- 45. Maddeler (Kürtleri’de ilgilendiren bölümdür)

II.Bölüm Mali Hükümler: 46. - 63. Maddeler
III.Bölüm Ekonomik Hükümler: 64. - 100. Maddeler 
IV.Bölüm
İletişim Kanalları ve Sağlık Sorunları: 101. - 118. Maddeler

V. Bölüm Çeşitli Maddeler: 119. - 143. Maddeler.

Bu 5 Bölüm ve 143 Maddenin dışında, Lozan Barış Antlaşması’ında, Ana Antlaşmaya ek olarak 17 belge daha imzalanmıştır. (Zorunlu Nüfus Mübadelesi Antlaşması, Boğazlar Antlaşması, Af Protokolü gibi 17 Antlaşma, protokol imzalanmıştır)

Bu genel giriş bilgisinden sonra konferansın Genel Oturumlar’ında  konuşulanları incelemek gerekir.

I Nolu Protokol’de sözkonusu olan genel oturum, 21 Kasım 1922 tarihinde Leman Gölü’nün kıyısındaki Château d’Ouchy’de gerçekleştirilmiştir. Bu oturum sabah saat 11:00 de geçici başkan Lord CURZON başkanlığında yapılmıştır. Konferansta hazır bulunan ülkeler ve resmi temsilcileri aşağıdaki şekildedir:

Amerika Birleşik Devletleri: CHlLD, GREW (Gözlemci statusü)

İngiltere : Marquis CURZON of KEDLESTON, Sir Horace RUMBOLD

Fransa : BARRERE BOMPARD

Yunanistan : VENISELOS CACLAMANOS

İtalya : Marquis GARRONI, M. LAGO

Japonya : Baron HAYASM, OTCHIAI

Romanya : DUCA DIAMANDY

Sırp-Hırvat-Sloven Krallığı: NIiNTCIHITClF RÀKITCH

Türkiye : İsmet Paşa, Rıza Nur Bey, Hasan Bey

Yukarıdaki ülkeler dışında bu konferansa, Sovyetler Birliği ve benzer başka ülkeler de kendilerini ilgilendiren konulardaki oturumlara katılmışlardır. Fakat imzacı devlet değildirler. Amerika’da buna dâhildir.Lord CURZON, oturum gündemine geçmeden önce, konferans adına İsviçre Konfederasyonu Hükümetine, Kanton de Vaud resmi yetkililerine ve Lozan şehir yönetimine, konferansın gerçekleşmesi için sundukları maddi ve manevi katkılarından dolayı teşekkür ettiğini belirten bir konuşma yaptı.

M. BARRÈRE (Fransız Temsilci), le Marquis GARRONI (İtalyan temsilci), le Baron HAYASHI (Japon temsilci) ve İsmet Paşa, CURZON’un bu açıklamalarına katıldıklarını söyledikten sonra genel Oturum gündemine geçtiler.
I. KONFERANSIN RESM


Lozan Barış Antlaşması 5 Bölümden oluşur.

Bu bölümler: 

I.Bölüm Siyasi Hükümler: 1.- 45. Maddeler (Kürtleri’de ilgilendiren bölümdür)

II.Bölüm Mali Hükümler: 46. - 63. Maddeler
III.Bölüm Ekonomik Hükümler: 64. - 100. Maddeler 
IV.Bölüm
İletişim Kanalları ve Sağlık Sorunları: 101. - 118. Maddeler

V. Bölüm Çeşitli Maddeler: 119. - 143. Maddeler.

Bu 5 Bölüm ve 143 Maddenin dışında, Lozan Barış Antlaşması’ında, Ana Antlaşmaya ek olarak 17 belge daha imzalanmıştır. (Zorunlu Nüfus Mübadelesi Antlaşması, Boğazlar Antlaşması, Af Protokolü gibi 17 Antlaşma, protokol imzalanmıştır)

Bu genel giriş bilgisinden sonra konferansın Genel Oturumlar’ında  konuşulanları incelemek gerekir.

I Nolu Protokol’de sözkonusu olan genel oturum, 21 Kasım 1922 tarihinde Leman Gölü’nün kıyısındaki Château d’Ouchy’de gerçekleştirilmiştir. Bu oturum sabah saat 11:00 de geçici başkan Lord CURZON başkanlığında yapılmıştır. Konferansta hazır bulunan ülkeler ve resmi temsilcileri aşağıdaki şekildedir:

Amerika Birleşik Devletleri: CHlLD, GREW (Gözlemci statusü)

İngiltere : Marquis CURZON of KEDLESTON, Sir Horace RUMBOLD

Fransa : BARRERE BOMPARD

Yunanistan : VENISELOS CACLAMANOS

İtalya : Marquis GARRONI, M. LAGO

Japonya : Baron HAYASM, OTCHIAI

Romanya : DUCA DIAMANDY

Sırp-Hırvat-Sloven Krallığı: NIiNTCIHITClF RÀKITCH

Türkiye : İsmet Paşa, Rıza Nur Bey, Hasan Bey

Yukarıdaki ülkeler dışında bu konferansa, Sovyetler Birliği ve benzer başka ülkeler de kendilerini ilgilendiren konulardaki oturumlara katılmışlardır. Fakat imzacı devlet değildirler. Amerika’da buna dâhildir.Lord CURZON, oturum gündemine geçmeden önce, konferans adına İsviçre Konfederasyonu Hükümetine, Kanton de Vaud resmi yetkililerine ve Lozan şehir yönetimine, konferansın gerçekleşmesi için sundukları maddi ve manevi katkılarından dolayı teşekkür ettiğini belirten bir konuşma yaptı.

M. BARRÈRE (Fransız Temsilci), le Marquis GARRONI (İtalyan temsilci), le Baron HAYASHI (Japon temsilci) ve İsmet Paşa, CURZON’un bu açıklamalarına katıldıklarını söyledikten sonra genel Oturum gündemine geçtiler.I. KONFERANSIN RESMİ DİLİ, TÜZÜĞÜ, GENEL SEKRETERİN ATANMASI Bu konular gündem maddeleri olarak ele alınır. CURZON, Konferansta kullanılacak resmi dil sorunu konusunda Fransızca, İtalyanca ve İngilizce olmak üzere 3 dilin kullanılması önerisini sunar. Başka dillerdeki konuşmaların çevrilmesi zaman kaybı olacağını belirten CURZON, Fransızcayı delegelerin çoğunluğunun anladığını ve Fransızca yapılan açıklamaların çevrilmesinin faydasız olacağını, başka dillerdeki konuşmaların çevrilmesinin yeterli olacağı görüşünü dile getirir. Şayet bir kaç delege Fransızca yapılan açıklamaları anlamıyorsa, ya açıklamanın yapıldığı esnada yada konuşma sonunda çevrilmesini, yada yeterli bulunuyorsa açıklamanın özetinin yapılmasının olabileceğini belirtir.Lord CURZON günün oturum konusunun, bir önceki gün bilirkişi komitesince hazırlanmış, 10 maddelik Konferans Tüzük Projesini tartışmak olduğunu söyler ve bu tüzüğün bütün delegelere yollandığını, bütünüyle okunmasının faydasız olacağını, her delegenin kendini ifade etme fırsatının olması için her maddenin tek tek tartışılmasını ve delegelerin düşüncelerini belirtmesini talep eder.CURZON 1. Madde’de Konferansa katılan güçleri sıralamakta olup herhangi bir tartışma ve gözlem gerektirmediğini söyler.İsmet Paşa 1. Madde’de yer alan görüşmeci güçler arasında Rusya’nın, Gürcistan’ın ve Ukrayna’nın Boğazlar konusundaki tartışmalarda temsil edilmesi gerekliliğinin vurgulanmasını ısrarla ister.Görüşmeci güçler konusunda, İsmet Paşa, görüşmeci güçlerin temsilcileriyle temsil edilmelerinin sınırlayıcı olmadığını işaret ederek, Türkiye ile Müttefikler arasında takas edilen notlardaki görüşmeci güçlerin belirtilmesi ve belirlenmesi ve bu çağrılan görüşmeci güçlerin tartışacağı sorunların belirtilmesinin konferansın açılışı için uygun olacağını söyler.1. Madde’nin 3. Paragrafı “Yakın Ortadoğu sorunlarının çözümüyle ilgilenen Üçüncü Güçler, Kendilerini ilgilendiren konularda görüşlerini sözlü veya yazılı olarak açıklamak için tartışmalara direkt olarak katılabilirler”  konusunda Türk delegasyonu üçüncü güçler ile müzakerelere girmek konusu, yukarıda belirtilen notlara atıfta bulunulduğu gibi öngörülmemiştir ve yetkisizdir.Yine İsmet Paşa, Konferansın isimlendirilmesi konusunda ve tartışılacak sorular konusunda müdahaleci olur ve sonuçta “Yakın Ortadoğu sorununa (affaire) ilişkin Lozan Konferansı” şeklinde belirlenir. Rusya, Ukrayna ve Gürcistan'ın müzakerelere, Karadeniz'e kıyısı olan devletler katılımı konusunda, CURZON, Rusya, Gürcistan ve Ukrayna, İsmet Paşa’nın ifade ettiğinin ötesinde ilerlediğini dile getirir. Çünkü Boğazlar sorunu tartışmalarında bu ülkeler (Karadeniz'e kıyısı olan devletler) hazır bulunacakları beyanında bulunur. CURZON konferansa katılan Güçlerin belli olduğunu ve herkesçe bilindiğini ve baştan isimlendirildiğini, kimlerin yer alması gerektiğinin önceden belirlendiğini, bu yönü ile bu Güçlerin sonradan dahil edilmesinin yararsız olduğunu söyler. 10 Maddelik Konferans Tüzüğü, konferansın dili, Resmi Temsilci sayısı, Konferans Organları (3 Ana Komisyon: Ekonomik ve Mali Sorunlar Komisyonu,  Yabancı Rejim Komisyonu, Askeri ve Topraksal Sorunlar Komisyonu ve Alt Komisyonlar, Uzman Komiteleri vs.). Konferansta konuşulanların dışarıya yansıtılmaması, protokollerin imzalanması, 48 saat sonra arşivlenmesi, dışarıya genel anlamda üzerinde anlaşılan konulara ilişkin açıklamalar vs. yapılmaması kararları alınmıştır. Tüzüğün kabulü sonrası Konferans Başkanı Lord CURZON, Konferansın öğleden sonra saat 16:00 da delegelerin genel gözlemlerinin dinlenilmesi için  tekrar genel kurul oturumu halinde toplanmasını talep eder.İlk Komisyonun (1. Komisyon) oturumunun 22 Kasım 1922’de sabah saat 10:30’da başlayacağını duyurur. 1. Komisyon tartışmalarına delegelerin katılımının sağlanması için diğer 2 Komisyon çalışmaları aynı anda olmayacaktır. İlk komisyonda belirli bir ilerleme sağlandıktan sonra diğer iki komisyon da çalışmalarına başlayacaktır. CURZON Konferans Genel Sekreteri olarak farklı delegelerdeki meslektaşlarını öğlen sonrası saat 14:30’da, Konferansın işleyişine ilişkin çıkan sorunları detaylı konuşmak için bürosunda hazır bulunmalarını talep eden açıklamasını duyurur ve oturum kapanır.Bu 10 maddelik tüzük tartışmalarında, İsmet İnönü ile Lord CURZON arasında bazı tartışmalar yaşanmıştır. Mesela: İnönü 3 komisyondan birinin başkanlığının Türkiye’ye verilmesini talep ediyordu. Fakat bu talep kabul görmedi. Çünkü konferansın sorumluluğunu yapan ve devletleri davet eden ülkeler İngiltere, Fransa, Italya devletleri olduğundan, bu ülkeler Komisyon Başkanlıklarını üstlendiler. İnönü bu durum karşısında, biz İzmir’i Konferans yeri olarak ilk önermiştik fakat bu önerimiz kabul görmedi tezini ileri sürerek bu nedenle komisyonlardan birinin başkanlığının kendilerine verilmesi gerektiğin ileri sürdü, bu talep kabul görmedi tabi ki. İnönü Komisyonların birinin başkanlığının verilmediğini bu nedenle de konferansın genel sekreterliğinin kendilerine verilmesini talep eder, fakat o da kabul görmez. Fakat her katılan ülke için, Konferans Genel Sekreteri ile çalışacak birer sekreterlik uygun görüldü. Konferansın 3. maddesi Konferansın Başkanlığını ve Genel Sekreterinin belirlenmesi konusunda; Konferansın toplanmasını teklif eden üç devlet (İngiltere, Fransa, Italya) davetiye çıkaran ülkeler olarak konferans sorumluluğu gereği ve yukarıda da belirtildiği gibi her biri bir komisyon başkanlığını üstlenirler. Konferans Genel Sekreteri olarak da İtalyan M. Massigli kabul edilir. Massigli konusunda İsmet Paşa’nın herhangi bir itirazı olmadı. Diğer bir noktaysa, tüzük taslağının 2. Maddesi, her katılan devletin 2 temsilciyle temsil edilmesini öngörüyordu. İsmet Paşa bu delege temsil sayısı konusunda çokça direnir. Denildiği gibi tüzük taslağına göre her katılan ülke iki resmi bağlayıcı delege ile tartışmalarda yer alacaktı. Sonunda İsmet İnönü ve Riza Nur Ankara hükümetinin temsilcileri olarak konferansa katılırlar. Fakat üçüncü kişi olan Hasan Bey’in de sürekli ikilinin yanında danışman ve yardımcı olarak bulunulmasını kabul ettirdiler. İnönü’nün ısrarının gerekçesi ise: Çünkü Ankara Hükümeti üçümüzü görevlendirdi demesiydi. İsmet İnönü’nün bu konudaki ısrarı anlamsız olmakla birlikte tartışmaları uzatma taktiği denilebilir. Konferans Tüzük Taslağı, diğer bütün maddeleri tartışılarak sonuca bağlandı.    

II nolu Protokol’de öngörülen 21 Kasım 1922 tarihli, Chateau d’Ouchy’de gerçekleşen ikinci  Genel Oturum,  öğlen sonrası saat 16:00 da, Lord CURZON başkanlığında açılır.

Lorde CURZON, sabah onaylanan tüzük konusunda bir kaç kelime söyleyeceğini beyan eder. Lord CURZON, tüzüğün 2. Maddesi gereğince temsilci delegelerin kendilerinin yanında teknik delegeler, uzmanlar, sekreterler, tercümanlar ve stenograflar bulundurabileceklerini söyler. Tam yetkili temsilcilere eşlik eden kişilerin sayısının mümkün olduğu kadar az olması büyük önem taşımaktadır açıklamasında bulunur.İsmet Paşa, sabah yaptığı açıklamalarının iyi anlaşılmadığını ve itirazlarını, gerekçelerini özelikle 1. 2. ve 3. tüzük maddeleri konusunda yeniler. İsmet Paşa’ya göre görüşmelerde yer alması gereken güçler, 23 Eylül 1922 tarihli müttefik güçlerin Türk Hükümetine gönderdiği notunda sıralanmıştır. Türk Hükümetinin 4 Ekim 1922 tarihli cevabında, Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti temsilcilerine bu doğrultuda tam yetki verildiğini beyan eder. Türk delegasyonu üçüncü güçler ile müzakere edemez. Türk delegasyonu müzakerelere 3 tam yetkili delegesiyle katılacağını beyan eder.

Lord CURZON, Türk delegasyonunun gözlemlerini büyük bir saygıyla dinler; ancak, konferansın sonuca bağladığı bir konu hakkında tartışmayı yeniden başlatmanın kabul edilemez olduğunun altını çizer. 

Fransız Temsilci Bay Barrère Türk Delegasyonu’nun meşru protestolarını en üst düzeyde dikkate alma arzusuna rağmen, sadece Lord Curzon'un gözlemlerini destekleyebileceğini belirtir.

İtalyan Temsilcisi Marki GARRONI’de Bay Barrère ve Bay Lord Curzon'un görüşlerine katıldığını belirtir.

Bu durum karşısında İsmet Paşa herhangi bir yanlılık, ayrıcalık istemediğini fakat sabah kabul edilen  1. Tüzük maddesinin Türk Delegasyonu’ nun değişiklik talebinin dikkate alınmaması nedeniyle protestolarını yenilediklerini ve kendileri tarafından kabul görmeyen bir düzenleme olduğunu ve oy çokluğu ile çözülemez olduğunu söyler. İsmet Paşa bunun bir prensip meselesi olduğuna inandığını söyleyerek Türk Heyeti’nin bu konudaki protestosunu yineler.

LORD CURZON, Türk Heyeti'nin görüşlerinin dikkate alınacağını söyler. Türk delegasyonunu hiçbir şekilde kendi resmi görüşünü ifade hakkından mahrum etmeye niyetli olmadığını söyler ve konferansa Türk Delegasyonu’nun duygularını kayda geçirdikten sonra gündeme geçilmesini teklif ederek temsilci delegasyonlardan konferansın çözmesi gereken sorunlar konusunda genel görüşlerini ortaya koymalarını talep eder. Çünkü komisyonlarda çalışmaya başlamadan önce bir genel görüş alışverişinde bulunmayı uygun görünmektedir.

 

2. GENEL TARTIŞMA

Fransız Temsilci BARRÈRE burada toplanmış olan güçlerin temsilcilerinin yüklenmiş bulundukları misyon gereği, diplomasiyle görevli en yüksek dereceden temsil edildiğini dile getirir.

Yıllar süren savaşlarda çok fazla insanın hayat kaybı, çok fazla maddi kayıplar, türlü türlü acılar, yıllarca süren sıkıntılar ve savaşlardan sonra insanlık barışın geri dönüşün özlemini çekiyor.

Halkların normal varoluş yasalarına dönme ve düzen getirme zamanı, ulusların onsuz çalışamayacağı ve yaşayamayacağı huzur. “Bu işi başarmak için diplomasinin tüm kaynaklarından, uluslararası ilişkilerde deneyim ve bilgiye dayalı yararlı, işlevsel yöntemleri takip ederek” burada üzerinde çalışacağız. Güveni yeniden tesis etmek, değişmez adalet ve hukuk ilkelerine dayanarak sorunlara yaklaşılması, söz konusu olan tüm sorunlara meşru çıkarlar için kalıcı bir çözüm sunma arzusu iradesiyle yaklaşılacağını ve konferansta yakın Ortadoğu için barış çıkmalı, huzur ve güven gelmeli açıklamasını yapar.

Bu açıklamanın ardında diğer temsilciler, Marquis GARRONI ve Lord CURZON ve Baron Hayashi benzer konuşmalar yaparak Ortadoğu barışının Avrupa ve dünya barışına da katkı sağlayacağını, güvenlik ve işbirliği esprisi içinde çalışılarak bir barışın sağlanması, insanlığa, medeniyete, ilerlemeye hizmet edeceğine vurgu yapılarak oturum kapanır.

 3. TOPRAKSAL VE  ​​ASKERİ SORUNLAR KOMİSYONU (1. Komisyon)

I Nolu tutanaktan anlaşıldığı üzere 22 KASIM 1922 tarihinde Château d’Ouchy’da sabah saat 10:30’da Lord CURZON Başkanlığında yapılan oturumda ve bu oturumu takip eden bir çok başka oturumlarda yeni kurulmakta olan Türkiye’nin  sınırları, Karadeniz’den Ege Denizi’ne kadar, Bulgaristan’la, Yunanistan’la, karadan (Batı ve Doğu Trakya), Nehirden (Meriç), denizden (Ege) ye kadar uzanan sınırlar konusu konuşuldu. Nüfus durumları karşılıklı olarak sunuldu. Ekonomik, Topografik konumlardan faydalanıldı ve birçok uzman ve alt komisyon çalışmaları protokol ve tutanaklara geçirildi. Sonuçta bugün bildiğimiz Lozan Antlaşması’nın  2 maddesinde belirtilen Yunanistan ve Bulgaristan ile olan sınırlar kesinlik kazanmış oldu.

Boğazlar meselesi; Karadeniz’e kıyıdaş ülkelerle, Yani Rusya, Gürcistan, Ukrayna, Bulgaristan vs. ile yapılan müzakereler sonucunda, Türkiye’nin başkanlığını yaptığı bir komisyon denetiminde üzerinde anlaşmaya varılan boğazlar rejimi oluşturuldu (buna boğazların Askerden arındırılması da dahildir).  

Daha sonra yani, 1936 yılında da bugün yürüklükteki Montreux Boğazlar sözleşmesi yapıldı ve bu antlaşmayla  TC Boğazlar üzerinde tam olarak egemenlik hakkını kazanmış oldu.

Ayrıca bu oturumlardaki alt komisyonlarda çalışan uzmanlar yardımıyla Bozcuada ve Gökçeada’nın nüfusunun ağırlıklı Rum olmasından dolayı Türkiye’nin egemenliğinde idari otonomi verildi (14. Madde). Ege adalarının durumu, askeri bakımdan belirli düzenlemeler bu oturumlarda kabul edildi yada diğer bir deyişle var olan fiili durumlar onaylandı. Türkiye oturumlardaki, görüşmelerde İngiltere’nin 5 Kasım 1914 yılında ilhakını ilan ettiği Kıbrıs’ı tanımayı kabul eder (madde 20).  Türkiye, İtalya tarafından işgal edilmiş bulunan 12 adalar üzerinde bütün haklar ve menkul kıymetlerden İtalya yararına red eder (madde 15).Bu konular Kürtleri direk ilgilendirmediği için bu şekliyle bırakıyorum. Gelecekteki yazılarımda Antlaşmanın asıl Kürtleri ilgilendiren 3. Madde’nin birinci ve ikinci paragrafları ve çok tartışılan, Birinci bölümün, III. kısımdaki “Azınlıkların Korunması” (37-45 maddeler), azınlıklara ilişkin maddelerin nasıl oluştuğunu, nerden alındıklarını, Lozan’da Kürtler Azınlık olarak mı görüldü?, “Temel yasalar gibi kabul etme”nin ne anlama geldiği, sıkça peş peşe kullanılan “Vatandaş” ve  “oturan-sakinler” kelimelerinin anlamları ve azınlık kavramının “Müslüman”, Gayri Müslim”, Mütekabiliyet (réciprocité) konuları üstünde duracağım.

Lozan, 24 Eylül 2022Deng Dergisi, sayı:127

Şîrove Bike

MAKALELER

EN ÇOK OKUNANLAR
×