yazarlar makaleler
‘Kobay’ iddialarının detayları
7/18/2024

Diyarbakır, gizli protokolle tesis olarak seçilmiş

Pandemi döneminde Diyarbakır'da uygulanan 'Türk Işın Tedavi Yöntemi', "Diyarbakırlılar kobay olarak kullanıldı" tartışmalarına neden olmuştu. Sur Ajans, Diyarbakırlıların kobay olarak kullanıldığı uygulamanın detaylarına ve gizli protokole ulaştı.

İrfan Tuncçelik

Geçtiğimiz günlerde Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cenap Ekinci, koronavirüs döneminde uygulanan “Türk Işın Tedavi Yöntemi'nin (TurkishBeam)” 2020 yılında Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde bazı hastalar üzerinde denendiğini ve bu tedavinin bilimsel testler yapılmadan Diyarbakırlıların kobay olarak kullanıldığını iddiası gündeme damga vurmuştu. Sur Ajans Diyarbakır'da uygulanan yönetmin detaylarına ulaştı.

Ekinci'nin 8 Temmuz'da gündeme taşıdığı iddiayı Diyarbakır Barosu, yarıgıya taşıdı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunan Diyarbakır Barosu, sürecin takipçisi olacaklarını belirtti. Diyarbakır Tabip Odası da bu iddiaların araştırılması gerektiğini vurgulayarak, 'Derhal adli ve idari soruşturma başlatılmalıdır' dedi.

Anadolu Ajansı, 12 Ekim 2021 tarihinde "Kovid-19 hastasına Türk Işın Tedavisi Yöntemi uygulandı" başlıklı bir haber yayınlamıştı. Prof. Dr. Cenap Ekinci'nin gündem yaratan açıklamalarının ardından birçok sağlık kuruluşu, siyasi partiler ve basın, Sağlık Bakanlığı yetkililerine sorular yöneltirken biz de konuyla ilgili bilimsel literatürü inceledik.

Gizli protokol: TTB yeni başkanı ve AKP’li vekil baş araştırmacılar arasında

ClinicalTrials.gov'da "çalışma protokolü gizli" olarak yer alan “Covid-19 Tanısı Konulan Hastalarda Standart Tedaviye Göre UVC Işın ve Lazer Işın Tedavisinin Etkilerinin Araştırıldığı Çalışma”nın sonuçları henüz yayınlanmadı. Bu çalışma, klinik araştırmalara katılım sağlayan ücretsiz arama motoru TrialScreen platformunda da bulunuyor.

Prof. Dr. Hikmet Selçuk Gedik'in koordinatörlüğünde yürütülen bu gizli klinik çalışma, katılımcıların gizliliğini ön planda tutuyor. Klinik Araştırma Koordinatörü, Sorumlu Araştırmacı ve Yardımcı Araştırmacılar, çalışmanın yönetiminde yer alıyor. Her hasta için özel kodlar kullanılarak kimlik gizliliği sağlanırken, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) çerçevesinde veri güvenliği önlemleri de alınıyor. Çalışmaya göre, araştırmaya katılan her deneğin yazılı rızasının alındığı, etik ve gizlilik prensiplerinin titizlikle uygulandığı belirtiliyor.

Çalışmanın amacı, ultraviyole ışık uygulaması ile hasta vücudundaki mikroorganizma ve inflamasyon yükünün ciddi oranda azaltılarak veya ortadan kaldırılarak hastanın tedavi edilmesidir. Önerilen tedavi, antimikrobiyal bir tedavi stratejisi olup, hastalığın klinik seyrine göre bütüncül bir tedavi stratejisi açısından destekleyici tedavilerin de bu süreçle kombine edilmesi önerilmektedir.

Çalışma protokolüne göre, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı'ndan Dr. Alpay Azap, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı'ndan Doç. Dr. Mustafa Hakan Zor, Sağlık Bilimleri Üniversitesi-GATA'dan Prof. Kemalettin Aydın, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Ankara Şehir Hastanesi'nden Prof. Dr. Rahmet Güner, Yeditepe Üniversitesi Hastanesi'nden Doç. Dr. Halit Yerebakan( AKP İstanbul milletvekili) ve İstanbul Bakırköy Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden Prof. Dr. Ahmet Akgül, Dr. Turhan Yavuz (Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi), Prof. Dr. Nurullah Okumuş (Afyon Kocatepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, Pediatri-Neonatoloji ve Rektör), Prof. Dr. Şevki Hakan Eren (Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp ve İç Hastalıkları Anabilim Dalı Yoğun Bakım Ünitesi) ve Gülseren Elay (Dahili Yoğun Bakım), çalışmanın baş araştırmacıları arasında yer alıyor.

Ortak araştırmacılar arasında ise Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi'nden Prof. Özlem Güzel Tunçcan (Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji), Prof. Özlem Gülbahar (Tıbbi Biyokimya), Prof. Dilek Erer (Kalp Cerrahisi), Prof. Dr. Gülendam Bozdayı (Tıbbi Mikrobiyoloji), Doç. Pınar Uyar Göçün (Tıbbi Patoloji) ve Doç. Ümit Savaşçı (Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji) bulunuyor.

Bağımsız Veri İzleme Komitesi'nde ise Op. Dr. Orhan Koç (Çocuk Cerrahisi Uzmanı), Prof. Ufuk Demirkılıç (Kalp ve Damar Cerrahisi) ve Acil Tıp Uzmanı Evren Ekingen yer alıyor.

Araştırmanın süresi 3 ay olarak belirtilirken Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi ise “tesis” olarak seçildi.

Hayvanları 'öldürme' tasarısı görüşmeleri ertelendi Hayvanları 'öldürme' tasarısı görüşmeleri ertelendi

Klinik deneme, eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun kuzeni Mehmet Soylu'nun yönetim kurulunda görev yaptığı ve daha önce 'vurgun' ve usulsüzlük iddialarıyla gündeme gelen RD Global Araştırma Geliştirme Sağlık İlaç İnşaat Yatırımları A.Ş’nin sponsorluğunda yapıldı. “Covid-19 Tanılı Hastalarda Standart Tedaviye Göre UVC Işını ve Lazer Işını Tedavisinin Etkilerini Araştıran Prospektif, Paralel, Çok Merkezli Randomize Kontrollü Çalışma”, "Türk Işını Seçici UV" cihazının etkilerini değerlendirmeyi amaçladı.

Deneme çalışması, 40-75 yaş arasındaki ateş, halsizlik, öksürük ve nefes darlığı semptomları gösteren veya COVID-19 (SARS-CoV-2) testi pozitif çıkan yoğun bakım ünitesinde tedavi gören hastaları kapsıyor. Gönüllü sayısının 50 olarak belirtilen araştırmaya 40 yaş altı bireyler, hamile kadınlar, hamilelik şüphesi olanlar, anafilaksi öyküsü bulunanlar, DNA onarım eksikliği bilinenler, ruhsal bozukluk tanısı konanlar ve lohusa ile emziren kadınlar dahil edilmedi.

Covi̇d 19 Haber1Klinik denemeye göre sistem; akciğerler ve damar içi bölgelerde düşük doz UV ışığı veya lazer uygulayarak enfeksiyonları önemli ölçüde azaltmayı hedefliyor. Uygulama sırasında damar yırtılması, kılavuz kanülünün yanlış yerlere gitmesiyle oluşabilecek doku ve radyasyon hasarı, kan pıhtılaşması, akciğer dokusu hasarı, akciğer sönmesi ve kan toplanması gibi olası riskler bulunurken; aşırı duyarlılık, geçici nefes darlığı, cilt kızarıklığı, ödem, kanama gibi olumsuz etkiler de görülebilir.

ClinicalTrials’a göre, bu çalışma için veri tabanında yayınlanan herhangi bir çalışma sonucu yok.

Diyarbakır’dan sonra Ankara’da da deneyler yapıldı!

1 Nisan 2021 tarihinde Klinik ve Deneysel Araştırmalar Dergisi'nde (JCEI) yayımlanan bir başka makale olan “Kritik COVID-19 Enfeksiyonunun Tedavisinde Kombine Transbronşiyal ve İntravenöz Ultraviyole C (UVC) ve Lazer Işını Uygulamasının Pilot Çalışması” da şiddetli COVID-19 enfeksiyonlarının tedavisinde ultraviyole C (UVC) ve lazer ışını kullanmanın etkili olabileceğini öne sürüyor. Bu deneysel araştırma, UVC ve lazer ışığı uygulamasının hastaların iyileşme sürecini hızlandırdığını ve ölüm oranlarını düşürdüğünü belirtiyor.

Covid19 Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde bazı hastalar üzerinde denenen “Türk Işın Tedavi Yöntemi (TurkishBeam)” ile ilgili makalenin yazarları arasında, Bağımsız Veri İzleme Komitesi ve klinik baş araştırmacılar Ufuk Demirkılıç, Kemalettin Aydın, Mustafa Hakan Zor ve Ahmet Kürşat Bozkurt da yer alıyor. Sorumlu yazar arasında ise Yusuf Ünal (Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı) ve İsmail Balık (Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı) bulunuyor.

Makaleye göre, klinik deneme, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde bulunan bağımsız bir laboratuvarda gerçekleştirildi. Çalışmada, 'Voltran' adlı UVC ve lazer ışık üreteci ile UVC jeneratör cihazı ve kateterler kullanıldı.

Klinik çalışmaya göre UVC grubunda 50,5 yaş ortalaması ile 4 erkek ve 2 kadın, standart tedavi grubunda ise 59,5 yaş ortalaması ile 5 erkek ve 1 kadın hasta dahil edildi. Gruplar arasında yaş ve cinsiyet açısından anlamlı bir fark yoktu. Hastalar, çalışmaya kaydolduklarında 2 ila 10 gün boyunca hastanedeydi. Kayıt öncesi medyan kalış süresi UVC grubunda 8 gün, standart tedavi grubunda 4,5 gün olarak belirlendi.

Deney sonuçları: 4 kişi hayatını kaybetti

UVC grubundaki 6 hastadan 5'i tedavi sonrası PCR testlerinde negatif sonuç verdi. Bu hastalar 3-6 gün daha serviste kaldıktan sonra taburcu edildi. Altıncı hasta ise yoğun bakımda sekiz gün kaldıktan sonra hayatını kaybetti.

Standart tedavi grubundaki hastalar 4-22 gün yoğun bakımda kaldı ve iyileşemediler. Bu grubun tüm hastaları PCR pozitif kaldı; üçü taburcu edilirken, üçü hayatını kaybetti.

Yazarlara göre yapılan çalışmalar, bu ışık bazlı tedavilerin hastaların tedavi süreçlerini iyileştirebileceğini ancak, “bu bulguları doğrulamak ve yöntemin etkinliğini daha geniş kapsamlı çalışmalarla değerlendirmek” gerekiyor:

“İlk vakaları literatüre hızlı bir katkı olarak görüyoruz çünkü olağanüstü bir pandemi sürecinden geçiyoruz ve acil tedavi seçeneklerine ihtiyaç duyan ciddi hasta gruplarıyla uğraşıyoruz. Daha büyük örneklemli klinik çalışmalara geçmeden önce bulgularımızın bilimsel literatür çerçevesinde açık bir şekilde tartışılmasını istedik.”

Deneyler, 2019 yılında Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Laboratuvarı ve İlaç, Kozmetik ve Tıbbi Cihaz Ar-Ge Analiz Laboratuvarları'nda (YÜEF-İKTAL) bazı hayvanlar (tavşan ve fare) üzerinde de gerçekleştirildi.

Surajans

İÇERİK BAŞLIKLARI
×
 MAKALELER   yazarlar