HEDEP'li Doğan'a İçişleri Bakanlığı'nın yanıtı da Urfa'da Ezidilere korucu baskısını ortaya koydu

İçişleri Bakanlığı, HEDEP Milletvekili Ayşegül Doğan'ın Urfa'daki Ezidilere korucular tarafından baskı yapıldığı iddialarını yanıtladı. Bakanlık yanıtında iki korucunun disiplin soruşturmasının tamamlandığını, adli işlemlerinin devam ettiğini belirtti.

İçişleri Bakanlığı, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Şırnak Milletvekili Ayşegül Doğan'ın Urfa'nın Viranşehir ilçesinde Altınbaşak Köyüne bağlı Işıklı (Zevra) mezrasında yaşayan Ezidi yurttaşların arazisine ve mülklerine, bölgede görev yapan güvenlik korucularının el koyduğu, mallarına zarar verdiği ve şiddet uyguladığı iddialarını sorduğu önergeye üç ay sonra yanıt verdi.

Olaylarla ilgili, bölgede görevli kolluk personeli tarafından yapılan önleyici devriye faaliyetlerinin arttırıldığı ve konuya ilişkin gerekli tedbirlerin alınmaya devam edildiğini belirten Bakanlık, iki güvenlik korucusunun güvenlik soruşturmasının yapıldığını ve adli işlem süreçlerinin devam ettiğini aktardı.

'SEKİZ ADLİ, BİR İDARİ SÜREÇ BAŞLATILDI'

HEDEP'li Doğan'ın 3 Ağustos 2023 tarihinde verdiği önergeye, İçişleri Bakanlığı 3 Kasım 2023 tarihinde yanıt verdi. Yanıtta, kalıcı olarak bölgeye dönmek isteyen Ezidi vatandaşların kullanmasına müsaade edilen evlerin Karacadağ ailesi tarafından uzun yıllar işgal edildiği belirtilirken devamında şu ifadelere yer verildi:

"Karacadağ ailesi tarafından tehdit edildikleri yönündeki iddialara ilişkin ilgili makamlara şikâyette bulundukları bilgisinin edinildiği; Genel olarak taraflar arasında; tehdit, mala zarar verme, 3091 Sayılı Kanuna muhalefet, hakkı olmayan yere tecavüz olmak üzere toplamda 8 (sekiz) adli ve 1 (bir) idari süreç başlatıldığı, dosyalardaki adli ve idari süreçlerin devam etmekte olduğu olaylar ile ilgili henüz verilmiş herhangi bir kararın bulunmadığı, Taraflar arasındaki uyuşmazlık nedeninin arazi anlaşmazlığından kaynaklandığı bildirilmiştir."

NE OLMUŞTU?

19 Temmuz 2023’te Urfa’nın Viranşehir ilçesi Altınbaşak köyüne bağlı Zevra (Işıklı) beldesinde yaşayan Ezidilerin evlerine korucular tarafından el konulduğu, duruma tepki gösteren köylülerin ise korucular tarafından engellendikleri, camlarının kırıldığı, tarlalarını sürmeye gidenlerin traktörlerinin kullanılamaz hale getirildiği, tarla sulamak isteyenlerin su borularının kesildiği ve Ezidi mezarlarının tahrip edildiğini iddia edilmişti.

Konuyla ilgili açıklama yapan Ezidiler, "Yaklaşık 25 yıldır köyümüze zorla yerleşen, evlerimize el koyan, tarla ve meralarımızı işgal eden, bize ait toprakları gasp eden Şeyhan aşiretine mensup Müslüman bir ailenin saldırılarına maruz kalıyoruz. Ezidi olmamız ve sürekli köyde kalmamamız nedeniyle, bu aile zaman zaman mallarımıza el koyma girişiminde bulunuyor ve bizi ölümle tehdit ediyor” demişti.

Konuyu Meclis'e taşıyan HEDEP Milletvekili Ayşegül Doğan, İçişleri Bakanlığı'na soru önergesi vererek şu soruların yanıtlanmasını istemişti:

1- Tapusu Ezidi yurttaşlara ait olan evlere korucular tarafından el konulduğu doğru mu? Korucuların kendilerine ait olmayan mülklere el koyma hakkı var mı? Yoksa nasıl başkalarına ait mallara el koyabiliyor? Varsa bu hak kim ya da kimler tarafından kendilerine verilmiştir?

2- Avrupa’dan gelen Ezidi yurttaşların kendi köylerine girişlerinin engellendiği doğru mu? Doğruysa, yıllardır süren bu saldırılar neden önlenemiyor?

3- Ezidi yurttaşların can ve mal güvenliğinin sağlanması amacıyla Bakanlık olarak herhangi bir önlem aldınız mı?

4- Korucu oldukları söylenen kişilerin 05.07.2023 tarihinde Ezidi yurttaşların yolunu kesip traktörlerini kullanamaz hale getirip, sulama sistemlerini kırarak (11.07.2023) tehditlerde bulundukları doğru mu? Bu iddiaların araştırılması için Bakanlık herhangi bir soruşturma başlattı mı?

5- Bakanlığınız Ezidi yurttaşların şikâyet ve taleplerini dikkate almayan yetkililer hakkında herhangi bir işlem başlatmış mıdır?

6- Türkiye’de yurtdışında yaşayan yurttaşların mallarına el konuluyor mu? Şu ana kadar kaç Ezidi yurttaşın malına korucular tarafından el konulmuştur?

7- Ezidi yurttaşlar inançları dolayısıyla sistematik bir ayrımcılığa maruz bırakılarak topraklarını terk etmeye zorlandıklarını iddia etmektedir. Bu iddialar doğru mu? (HABER MERKEZİ)

Artı Gerçek