yazarlar makaleler
Hastane yok, barınma imkânı yok, umut yok: Gazze’de hamile olmak
8.11.2023

Tarihler 6 Ekim 2023’ü gösteriyordu. Noor Hammad (24), diğer günlerde olduğu gibi Gazze’nin Deir Al Balah kentinde beslenme uzmanı olarak çalıştığı kliniğe gitmek için yola koyuldu, işine gitti. Akşam saatlerinde eve döndü, yemek hazırladı. Noor Hammad yedi aylık hamileydi. Ocak ayında ilk çocukları doğacaktı. Bebekleri için yeni bir yatak odası dekore ediyorlardı. Fakat Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’e saldırması ve İsrail’in daha sonra Gazze’yi abluka altına almasıyla hem yatak odaları hem de hayatları yerle bir oldu.

Çift, 9 Ekim’de Gazze’nin güneyine kaçtı.

Hammad şu anda kız kardeşinin Han Yunus’taki iki yatak odalı evinde. Burada ailesinin diğer 25 üyesiyle birlikte yer yatağında yatıyor. Kendi hayatından, ailesinin hayatından, bebeğinin geleceğinden, her şeyden endişeli… Her akşam kafasını yastığa şu sorunun cevabını bulmak üzere koyuyor: “Savaş bölgesinde nasıl doğum yapacağım?”

Noor Hammad

Ve cevabını da bulamıyor:

“Kızımı nerede doğuracağımı bilmiyorum. Barınakta değiliz, yeteri kadar kıyafetimiz yok. Bebeğimi kucağıma nasıl alacağıma dair hiçbir bilgim yok. Hiçbir şeyimiz yok.”

24 yaşındaki Hammad, Gazze’de nasıl doğum yapacağını bilmeyen 50 bin hamile kadından biri.

Anne ölümleri artacak”

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA), Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve diğer kuruluşlar, İsrail’in saldırıları sonucu Gazze’deki 35 hastaneden 14’ünün ve 72 sağlık merkezinden 46’sının artık kullanılamaz hale geldiğini açıkladı. Kadınlar bu şartlar altında yeterli sağlık hizmeti almadan doğum yapıyorlar, ağrı kesicisiz sezaryen doğum ameliyatına giriyorlar ve hatta doğumdan birkaç saat sonra kanamaları devam ederken taburcu ediliyorlar.

UNICEF, UNFPA ve DSÖ yaptıkları ortak bir açıklamada şöyle dediler:

“Bazı kadınlar sığınaklarda, evlerinde, moloz yığınları arasındaki sokaklarda ya da sağlık koşullarının giderek kötüleştiği, enfeksiyon ve tıbbi komplikasyon riskinin arttığı sağlık tesislerinde doğum yapmak zorunda kalıyor.”

Daha az hasar gören sağlık tesisleri ise hava saldırılarında yaralanan Filistinlilerle dolup taşıyor. Bölgedeki uzmanlar, insani ateşkesin hemen sağlanmaması ve yeterli bakıma erişimin olmaması halinde anne ölümlerinin artmasını bekliyorlar.

Ameliyatlar anestezi olmadan yapılıyor”

Hammad, şimdi Gazze’deki Nasser Hastanesi’nde gönüllü olarak çalışıyor. Yaralıların hastane avlularında ve koridorlarda tedavi edildiğini söyleyen Hammad, cerrahi operasyonların ne şartlar altında yapıldığını da anlatıyor:

“Cerrahi operasyonlar sterilizasyon ya da anestezi olmadan gerçekleştiriliyor.”

Hammad’ın çalıştığı hastane o kadar yoğun ki, bebeğinin durumunu öğrenecek doktor bile bulamıyor. Hatta öyle ki, “Doğum yapmaya hiç hazır değilim çünkü şu anda hastaneler yaralı sayısı nedeniyle benimkine benzer vakaları kabul etmiyor” diyor.

Öte yandan Hammad haftada iki ya da üç kez Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) merkezine yürüyerek konserve ve içme suyu topluyor. Fakat aldığı bu yiyecekler, ailesindeki 25 kişiye yetmiyor.

Hayallerimiz yıkıldı”

Hammad, bu savaşın bir an önce sona ermesini diliyor:

“Çektiğim acının boyutunu tarif edemem. Tüm hayallerimiz yıkıldı. Umarım bu savaş sona erer ve kızımı huzur içinde doğurabilirim.”

Kaynak: Guardian

Medyascope

İÇERİK BAŞLIKLARI
×
 MAKALELER   yazarlar