

2025-09-26
Ruşen Çakır
Meclis’teki komisyon toplantısında düşünce ve araştırma merkezlerinin temsilcileri dinlendi. Ruşen Çakır’ın konuğu Kürt Araştırmaları Enstitüsü Direktörü Reha Ruhavioğlu toplantıya dair değerlendirmelerde bulundu ve Kürt toplumunda son yıllarda yaşanan sosyolojik dönüşümü anlattı.
Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Dayanışma Komisyonu’nun 12. toplantısında düşünce ve araştırma merkezlerinin temsilcileri dinlendi. Toplantıya katılan Kürt Araştırmaları Enstitüsü Direktörü Reha Ruhavioğlu, Ruşen Çakır’a değerlendirmelerde bulundu.
Ruhavioğlu, Kürt toplumunun genel eğiliminde önemli bir değişim olduğunu vurgulayarak, geniş bir kesimin, ayrımcılığa uğrasa da uğramasa da kendisini bu ülkenin bir parçası olarak gördüğünü söyledi:
“Kürt toplumu sadece devletle kavga eden bir toplum değil. Türkiye nüfusunun yüzde 22-23’ünden bahsediyoruz ve bu toplumun çok büyük bir kısmı, ayrımcılık yaşasa da kendisini kültürel olarak bu ülkenin bir parçası görüyor. Bunu hem saha araştırmalarımızda hem de sosyal medyadaki eğilimlerde görebiliyoruz. Türkiyelileşme siyaseti çok eleştiriliyor ama son iki yılda Kürt toplumunda bu desteğin yüzde 52’den yüzde 65’e yükseldiğini ölçtük. Yani sosyal medyada çok eleştiri var ama Kürt toplumu aslında daha fazla Türkiyelileşiyor.”
“Genç kuşak radikal değil, müzakereye açık”
Ruhavioğlu, Kürt gençlerinin eğilimlerini araştırmalarından örneklerle anlatarak, “2020’de yaptığımız Kürt Gençleri Araştırması’nda temel bulgumuz şuydu: Kürt gençleri artık radikalize olmuyor. Eski usul örgüte katılma motivasyonu zayıflıyor. Radikalleşmekten kastımız da daha fazla eğitime, entegrasyona, modern araçlara önem veren, sivil siyaseti silaha tercih eden bir kuşak olması” dedi.
“Bugünkü genç kuşak daha eğitimli, müzakereye daha açık. Bu kuşağı Selahattin Demirtaş temsil ediyor. Demirtaş, Kürt taleplerini yasal reformlar çerçevesinde dile getiren ve sivil siyaseti merkezine koyan bir lider olarak gençlerin gözünde önemli bir figür”
“Kürtlük güçleniyor ama Türkiyelilik de güçleniyor”
Ruhavioğlu, Kürt kimliği ile Türkiyelilik arasında bir çatışma olmadığını, aksine ikisinin birlikte güçlendiğini ifade ederek şunları söyledi:
“Söylemek istediğimiz şey şuydu: Kürtlük de güçleniyor, Türkiyelilik de güçleniyor. Bunlar birbirini zayıflatan değil, birlikte yükselen kavramlar. Bu yeni durumun farkında olmak gerekiyor. Siyaset de bu yeni gerçekliğe göre kendini uyarlamalı. Çünkü Kürt toplumu artık silahın kazanımların önünde bir engel olduğunu gördü. Çatışmalar yeniden başladığında bütün kazanımların kaybedildiğini deneyimledi. O yüzden bugün Kürtlerin en az üçte biri silahla hak arama yöntemine kategorik olarak karşı çıkıyor”
Medyascope
2025-11-11Nehil Sazlığı 3 gündür yanıyor
2025-10-31Dargeçit'in çocukları: Davut, Seyhan ve Nedim
2025-09-30Mağdura ceza, gazeteciye dava; fail ise hala yok
2025-09-29İki çocuğuyla cezaevinde
2025-09-29Bozyel: Sömürgeci sistemin 3. sacayağı da yakında kırılacak
2025-09-29“20 bin öğrenci seçtiği Kürtçe dersleri alamadı”
2025-09-20Şengal’de bir toplu mezar daha bulundu
2025-09-04Kürt kıyafeti giydikleri gerekçesiyle 58 kişiye hapis cezası
2025-08-18Kürtlerin yüzde 97’si anadilde eğitim istiyor
2025-08-11Kerkük'te Kürt ve Türkmenlerin toprak çilesi
2025-07-02Van'dan hareket eden yolcu otobüsü Elazığ'da taşlı saldırıya uğradı
2025-07-02Ezidi genci 11 yıl sonra ailesine kavuştu
2025-07-02MİT Başkanı Kalın’dan Kürdistan Bölgesi’ne kritik ziyaret
2025-07-02PKK'nin silah bırakma takvimi
0005-06-28IŞİD'in kaçırdığı Ezidi kadın 11 yıl sonra kurtarıldı
2025-06-28Varvara renksiz, davul-zurna sessiz kaldı
2025-06-23Êzidî köyünde ekokırım: 6 gündür ağaç kesiliyor
2025-05-02Çetin Çeko: “Kürdistan Ulusal Konferansı'nı bir gereklilik olarak görüyorum”
2025-04-28"Barış olsun Ermeni Ayşeler dönsün"
2025-04-28Kürt Birliği Konferansı: Onaylanan belgede hangi maddeler bulunuyor?