8/8/2024
İngiltere'yi derinden sarsan bıçaklı saldırıya dair yanlış iddiaların körüklediği şiddet olayları ile geçen bir haftanın ardından ırkçılık karşıtı protestocular, çarşamba akşamı ülke genelinde sokaklara döküldü.
İngiltere'nin kuzeybatısındaki Southport kasabasında bir dans atölyesine düzenlenen bıçaklı saldırıda üç kız çocuğunun öldürülmesinin ardından ülkede başlayan "sığınmacı ve göçmen karşıtı" protestolar günlerdir devam ederken, polis, Çarşamba gecesi de ülke genelinde çok sayıda noktada aşırı sağcı gösteriler bekliyordu.
Ancak bir haftadır devam eden aşırı sağcı şiddetinin ardından dün gece sokakları barışçıl ırkçılık karşıtı protestocular doldurdu.
Sığınmacı karşıtı gösteriler ülkeyi kasıp kavururken, çok sayıda işyeri kepenk kapattı. İngiltere Başbakanı Keir Starmer olayları "aşırı sağcı haydutluğu" olarak nitelendirdi ve şiddet olaylarına karışanların "yasaların tüm gücüyle karşı karşıya kalacağı" uyarısında bulundu.
Çarşamba gecesi Stand Up to Racism ve diğer gruplar, karşı gösteriler planladı ancak çoğu yerde herhangi bir muhalefetle karşılaşmadılar.
Londra, Bristol, Oxford, Liverpool ve Birmingham'da büyük, barışçıl kalabalıklar, internet gruplarının aşırı sağcı faaliyetlerin olası hedefleri olarak listelediği göçmenlik konusunda uzmanlaşmış ajansların ve hukuk firmalarının önünde toplandı.
Bu gösteriler, 30 Temmuz'dan bu yana İngiltere ve Kuzey İrlanda'nın Belfast kentinde sokaklarda yaşanan kaostan çok farklıydı.
Geçtiğimiz hafta boyunca aşırı sağcılar tarafından cesaretlendirilen öfkeli kalabalıklar, polis ve karşı göstericilerle çatışırken, şehir ve kasabalar ayaklanma ve yağma olaylarıyla boğuştu.
Olaylar, Southport sahil kasabasında Taylor Swift temalı dans atölyesine katılan üç kız çocuğunun bıçaklanarak öldürüldüğü saldırı ile ilgili yanlış bilgilerin yayılmasının ardından başladı.
Sosyal medyada bıçaklı saldırının arkasında olduğundan şüphelenilen şahsın, "Müslüman bir göçmen olduğu" söylentisi yayıldı.
Göçmen ve sığınmacı karşıtı sloganlar atan protestocular, daha sonra camilere ve sığınmacıların kaldığı otellere saldırdı. Olaylar, Müslüman ve göçmen topluluklarda büyük bir korkuya neden oldu. Bazı bölgelerde şiddetli karşı saldırıların gerçekleştirildiği bildirildi.
Londra Metropolitan Polis Teşkilatı Başkanı çarşamba günü erken saatlerde yaptığı açıklamada, memurların göçmenlik avukatlarını ve hizmetlerini korumaya odaklandığını belirtti. Halihazırda görevlendirilmiş olan binlerce memura ek olarak, yaklaşık 1.300 uzman kuvvet de başkent Londra'da ciddi bir sorun yaşanması ihtimaline karşı hazır bekletiliyordu.
Komiser Mark Rowley, "Bu insanları koruyacağız," dedi. "Siyasi görüşünüz ne olursa olsun, yasal faaliyet gösteren herhangi bir kesimi sindirmek kesinlikle kabul edilemez ve iltica sisteminin sindirilmesine izin vermeyeceğiz."
Akşamın erken saatlerinde, ufak rahatsızlıklar ve bazı gözaltılar dışında herhangi bir sorun patlak vermedi.
Londra'nın Kuzey Finchley mahallesinde göçmen destekçilerinden oluşan kalabalık kısa sürede yüzlerce kişiye ulaştı.
Kalabalık "Mülteciler hoş geldiniz" ve "Londra ırkçılığa karşı" sloganları attı. Bazıları "Aşırı sağı durdurun," "Göç suç değildir" ve "Finchley faşizme karşı" yazılı pankartlar taşıdı.
Bir noktada, gruba bağıran ve kartal dövmesini göstermek için tişörtünü yukarı çeken bir kişi, bir protestocu tarafından yumruklandı. Bu şahıs bölgeden hızla uzaklaştırılırken, polis olası bir şüpheliyi sorguladı.
Euronews
- Koruma kararı yetmedi: Ezgi şiddete karşı kendini savundu
- Munzur Üniversitesi’nde sistematik taciz
- Dina davasında 5. duruşma görüldü: Adalet istiyoruz
- Korkutan tablo: Yılın ilk 9 ayında 290 kadın öldürüldü
- Türkiye'de son yedi yılda 'şüpheli kadın ölümleri' yüzde 82 arttı
- “AKP ve MHP’nin LGBTİ+ nefreti bizleri öldürüyor"
- Yılın ilk dokuz ayında 278 kadın, erkekler tarafından öldürüldü
- 24 saatte 4 kadın öldürüldü
- Almanya'da kadın cinayetleri: Hükümete acil eylem çağrısı
- LGBTİ+ karşıtı yasa parlamentodan geçti, bir gün sonra ünlü trans kadın öldürüldü