Dünya
Eşitsizlik Raporu'na göre küresel milyarder sayısı, 2021'de yeni bir rekor
kırdı. Milyarderlerin toplam serveti bir yıl öncesine göre yüzde 75 büyüdü.
Rapora göre Avrupa en eşit bölge, eşitsizliğin en derin olduğu bölge ise Orta
Doğu ve Kuzey Afrika.
Dünya
Eşitsizlik Raporu'na göre küresel milyarder sayısı, 2021'de rekor kırdı.
Milyarderlerin toplam serveti bir yıl öncesine göre yüzde 75 arttı. Rapora göre
Avrupa en eşit bölge, eşitsizliğin en derin olduğu bölge ise Orta Doğu ve Kuzey
Afrika.
Ekonomist
Thomas Piketty'nin kurduğu Paris merkezli Inequality Lab tarafından paylaşılan
Dünya Eşitsizlik Raporu'nun 2021 sonuçlarına göre en tepedeki yüzde 1,
1990'ların ortasından bu yana biriken tüm ek servetin yüzde 38'ini; en alttaki
yüzde 50 ise bu birikimin sadece yüzde 2'sini aldı. Bugün küresel eşitsizlik,
batı emperyalizminin zirvede olduğu dönemle aynı seviyede.
Rapora
göre Türkiye'de gelir eşitsizliği son 15 yılda artmaya devam etti ve son üç
yıldaki ekonomik yavaşlama tüm nüfus gruplarının gelirlerini azalttı.
Türkiye'de
bir yetişkinin yıllık ortalama kazancı 85 bin TL.
Buna
karşılık en yoksul yüzde 50'nin ortalama geliri yıllık 20.260 TL iken en zengin
yüzde 10 bunun 23 katı kadar yani 463.020 TL kazanıyor. En zengin yüzde 10, tüm
gelirin yüzde 54,5'ini alırken, en yoksul yüzde 50'nin payı sadece yüzde 12.
Rapor,
son 25 yılda ulusal serveti iki katına çıkan Türkiye'de servetin dağılımdaki
eşitsizliğin derinleştiğini söylüyor.
Rapora
göre Türkiye'de gelir eşitsizliği son 15 yılda artmaya devam etti ve son üç
yıldaki ekonomik yavaşlama tüm nüfus gruplarının gelirlerini azalttı.
Bugün,
en yoksul yüzde 50, ortadaki yüzde 40 ve en üstteki yüzde 10 sırasıyla toplam
milli servetin yüzde 4'ünü, yüzde 29'unu ve yüzde 67'sini elinde tutuyor.
En
yoksul yüzde 50'nin ortalama olarak elinde bulundurduğu servet 8.910 TL'den az.
Cinsiyetler
arası eşitsizlikte ise iyileşme var ancak eşitlikten epey uzak. Türkiye'de
kadınlar milli gelirin yüzde 23,3'ünü kazanıyor. Orta Doğu ve Afrika bölgesi
için bu ortalama yüzde 15.
Türkiye'de
kişi başı karbon salımının ortalama 6 ton karbondioksit eşdeğeri (CO2e/kişi)
olduğunu söyleyen rapora göre, en alttaki yüzde 50'nin salımı 3,1 tondan daha
az. Buna karşın en üstteki yüzde 10'ın salım miktarı 22.6 CO2e ile bunun yedi
katından daha fazla.
"Mütevazı ve kademeli
vergiler hükümetler için önemli bir gelir kaynağı olabilir"
Ekonomistler,
eşitsizliği gidermeye yardımcı olmak için servetin yeniden dağıtılması
gerektiğini söylüyorlar. Servet vergisini öneren ekonomistler vergi
kaçakçılığına karşı daha sert önlemler alınması için çağrıda bulunuyorlar.
Raporda,
"Dengesiz servet birikimi göz önüne alındığında, mütevazı ve kademeli
vergiler hükümetler için önemli bir gelir kaynağı olabilir" deniyor.
En
eşit bölge olan Avrupa'da en zengin yüzde 10 gelirin yüzde 36'sını alıyor. Orta
Doğu ve Afrika için bu oran yüzde 58.
Rapora
göre bir yetişkinin yıllık ortalama kazancı 23.380 dolar; varlığı ise 102.600
dolar seviyesinde.
Ancak
bu ortalamalar ülkeler arasındaki uçurumu gizliyor, zira dünyanın en zengin
yüzde 10'u küresel toplam gelirin yüzde 52'sini kazanıyorken, en yoksul yüzde
50 bu gelirin sadece yüzde 8'ini kazanıyor.
En
zengin yüzde 10 ortalama 122.100 dolar alırken, en yoksul yüzde 50 ortlama
3.920 dolar kazanıyor.
Toplumsal
cinsiyet eşitsizliklerinde iyileşmenin yavaş olduğunu belirten rapor, küresel
gelir ve servet eşitsizliklerinin ekolojik eşitsizliklerle ve ülkelerin iklim
değişikliğine yaptıkları katkıyla yakın bağına dikkat çekiyor. Ülkeler arasında
ve ülkelerin içinde en tepedeki yüzde 10 en fazla salımı yapmaya devam ediyor.
Uluslar zenginleşirken hükümetler
fakirleşti
Hükümetlerin
net serveti ile özel ve kamu sektörünün net serveti arasındaki boşluğa dikkat
çeken rapor, ulusların zenginleşirken hükümetlerin fakirleştiğini belirtiyor.
Rapor,
zengin ülkelerde kamu kurumlarının elindeki servetin payının sıfıra yakın veya
negatif olduğunu altını çiziyor. Yani bu ülkelerde servetin tamamı özel
aktörler tarafından kontrol ediliyor.
Rapora
göre bu eğilim, GSYİH'nın yüzde 10-20'sini özel sektörden borç alan hükümetler
için Covid-19 kriziyle kötüleşti.
Raporun
baş yazarı Lucas Chancel, "Covid-19 krizi, çok zenginler ile nüfusun geri
kalanı arasındaki eşitsizlikleri derinleştirdi. Ancak zengin ülkelerde hükümet
müdahalesi yoksullukta büyük bir artışı engelledi, yoksul ülkelerde durum böyle
değildi. Bu, yoksullukla mücadelede sosyal devletlerin önemini
gösteriyor." diyor.
Hükümetlerin
servetlerindeki düşüş, eşitsizlikle ve iklim değişikliği gibi temel zorluklarla
mücadele kapasitelerini sınırlıyor.
Özel
servetteki artış da ülkeler içinde ve dünya düzeyinde eşitsiz oldu. Küresel
milyonerler son birkaç yılda küresel servet artışının orantısız bir payını ele
geçirdiler:
Dünyadaki
en zengin 2.153 kişinin serveti '4,6 milyar kişinin servetinden fazla'
BBC
Türkçe