Ekonomik
kriz halkın belini büktü. Esnaf sattığı ürünleri alamıyor, yoksul kesim evine
ekmek götüremiyor. Temel gıda ürünlerinin fiyatını soran halk evine eli boş
dönüyor.
Remzi
BUDANCİR
Ülkede
ekonomik kriz giderek derinleşiyor. Halkın alım gücünün azalması karşısında
neredeyse her gün artan fiyatlar hayatı olumsuz etkiliyor. Esnaf iş yapamaz
hale gelirken, dar gelirli yurttaşlar en temel ihtiyaçlarını dahi
karşılayamayacak duruma geldi. Fiyat artışı en temel gıda maddeleri olan un,
şeker, yağ ve kuru gıdaya da yansımış durumda. Marketlerde, bakkallarda temel
ihtiyaçlarını karşılamak için giden yurttaşlar yüzde 60’a varan zamlarla
karşılaşıyor.
EKONOMİK
KRİZ HEM ESNAFI, HEM DE YURTTAŞI VURDU
Fiyatların
artması sadece yurttaşları değil, esnafı da olumsuz etkilemiş durumda.
Genellikle açık hesapla toptancılarla çalışan esnaf, sattığı ürünün yerine
yenisini alamıyor. Çünkü fiyatlar günlük değişiyor. Sabah 20 liraya satılan
ürünün yerine yeni ürün almak isteyen esnaf aynı ürünü 25 liradan almak zorunda
kalıyor. İş yapamaz durumda olan esnaf ayakta durmaya çalışırken, en temel
ihtiyaçlarını dahi karşılayamayan yurttaşlar yaşam mücadelesi veriyor. Yaşanan
ekonomik kriz hayatın birçok alanına yansımış durumda.
PEYNİRCİLER
ÇARŞISINDA İŞLER DURMA NOKTASINA GELDİ
Diyarbakır
yaklaşık 2 milyon nüfusu ile bölgenin en kalabalık büyük şehirlerinden biri
konumunda. Tarihi Sur ilçesinde bulunan Peynirciler çarşısı genellikle
hareketliydi. Ancak yaşanan krizin en somut hissedildiği yer bu çarşı. Yaşanan
krizin etkisinin görüldüğü Peynirciler çarşısında esnaf iş yapamaz hale geldi.
Bir çok esnaf akşama kadar açık olan dükkanını satış yapamadan kapatıyor.
İşlerin bu denli durgun olmasının nedeni yem fiyatlarındaki artışın süt
ürünlerine yansıması ve halkın satın alma gücünün olmaması.
350
TL OLAN PEYNİR TENEKESİ 600 TL’YE ÇIKTI
Peynirciler
çarşısında esnaflık yapan Talat Bülbül’ün anlattığına göre, çarşıda müşteri
potansiyeli yüzde 60-70 oranında düştü. Çarşıya gelip peynir fiyatı soran
müşterilerinin peynir almadan geri gidiyor. Bunun nedeni ise fiyatlardaki
arttı. Daha önce 5 kilo peynir alan müşterinin şu anda en fazla 2 kilo peynir
aldığını ifade eden Bülbül, “İnsanların satın alma gücü yok. Kriz her şeyi etkiledi.
Geçen sene 35 TL’ye aldığım peynirin kilosunu şimdi 45 TL’ye alıyorum. Birkaç
ay önce 350 TL olan 13 kilogramlık peynir tenekesi şimdi 600 TL. Bu sadece
peynir için değil, diğer tüm süt ürünleri için geçerli. Dükkânlar sinek
avlıyor. Satış yapamadan dükkânı kapatan var” dedi.
YEM
FİYATI SÜT ÜRÜNLERİNİ ETKİLEDİ
Zamlar
sadece esnafı değil üreticiyi de etkilemiş durumda. Üretici hem artan yem
fiyatları hem de diğer kalemlere gelen zamlardan şikâyetçi. Çiftçinin 90-100
TL’ye aldığı yem torbasının şu anda 260 TL olduğunu ifade eden üretici Vedat
Günsel, yeme, süte, elektriğe ve yakıta gelen zamların süt ürünlerine
yansıdığını söyledi. Tüm bunların üretimde maliyeti yükselttiğini ifade eden
Günsel, “Fiyatlar yüksek olunca bizde maliyeti çıkarma derdine düştük. İnanın
artık kontrol edemeyecek duruma geldi. Peynir artık lüks oldu. Yem fiyatları
sütü, süt fiyatları ise peynirin fiyatını yükseltiyor. Ben üreticiyim bu gün
sadece bir kilogram peynir satabilmişim. Ne esnaf alabiliyor, ne müşteri.
Yakında üreticiler üretemez hale gelecek, esnaf kepenk kapatacak” diye konuştuç
TOPTANCILAR
PEŞİN SATIŞA GEÇTİ, ESNAF SATACAK ÜRÜN BULAMIYOR
Kriz
sadece Peynirciler çarşısını değil, diğer esnafı da olumsuz etkiledi.
Toptancılar artan fiyatlar nedeni ile peşin satışa geçtiği için mahalle esnafı
da veresiye uygulamasını rafa kaldırdı. Sur ilçesi, Balıkçılarbaşı, Melik Ahmet
Caddesi, Kervansaray bölgesi ve Gazi Caddesine bulunan özellikle gıda satışı
yapan esnaf ne yapacağını şaşırmış durumda. Bu esnaflardan biri de Ahmet
Cendal. 46 yaşında olduğunu ve hayatında ilk defa böyle bir krizle karşı
karşıya kaldığını anlatan Cendal, “Sizden önce müşteri geldi, fiyat verdim
almadan geri gitti. Belli olmuyor. Bakıyorsun akşam mesaj geliyor ve fiyatlar
artmış. Elimde de fazla mal yok. Satamıyorum ve alamıyorum” dedi.
GÜNLÜK
ZAMLAR ESNAFI İŞ YAPAMAZ HALE GETİRDİ
Fiyat
artışının bütün ürünlere yansıdığını ifade eden Cendal, bir torba unun 360
TL’ye yükseldiğini söyledi. Bunun sadece unla sınırlı olmadığını ifade eden
Cendal, toptancının bir teneke yağ için 500 TL fiyat verdiğini belirterek, “Yağ
zaten alamıyoruz. Toptancı buradaydı, getirmiyor sadece fiyat veriyor. Az önce
arkadaş geldi yağ ve 5 kilogram şekeri borç istedi veremedim, veremiyoruz. Süt
tozu eskiden 25 TL’den satıyorduk şu anda 50 TL. Kahveyi 110 TL’den veriyorduk,
şu anda 160 TL. Bazı ürünleri ise alamıyoruz, bize vermiyorlar. Toptancı gelmiş
yok çekiyor. Dört buçuk litre yağa adam şu anda 110 TL fiyat çekiyor.
Raflarımız boşalmış alamıyoruz. Hangi ürünü almışsam zam gelmiş üzerine. Zam
bütün çeşitlere yansımış. Böyle devam ederse esnaf kepenk kapatır, ben
bırakırım. Bu gidişat iyi değil” diye konuştu.
180
TL OLAN UN ÇUVALI 320 TL’YE ÇIKTI
Esnaf
Şinasi Alkan’da artan fiyatlardan şikayetçi. Bir yıl önce 100 TL’ye sattığı
yağı bu sene 450-500’ün verildiğini anlatan Alkan, “Un fabrikaları bir çuval
una şu anda 320 TL’ye bize fiyat veriyor. 2 ay önce 25 kiloluk un çuvalını 90
TL’ye, 50 kiloluğu ise 180 TL’den aldım. Bu gün 50 kiloluk un çuvalı 320 TL’den
geliyor. Yağda A kalite istesem 480 peşin isterler. Daha önce borca
alabilirdim. Kredi kartı ile alabilirdim. Hatta açık hesap alabiliyordum. Bu
gün istediğimizde direk parasını peşin verebiliyorsan gönderelim diyor. Direk
peşin para istiyor” dedi.
ZAMLAR
NEDENİ İLE ESNAF VE HALK KARŞI KARŞIYA GELİYOR
Zamların
kendilerine kötü yansıdığını, esnafın da bu zamlar karşısında iş yapamaz hale
geldiğini anlatan Alkan, vatandaşla yüz göz olduklarını söyledi. Vatandaşın
artan fiyatlardan esnafı sorumlu tuttuğunu ifade eden Alkan, “Alım gücü düştü.
Bu böyle gitmez. Ben bu iktidarın böyle devam edeceğini düşünmüyorum.
Kesinlikle gideceklerinden eminim. Eşitlik yok, adalet yok. Birinci şart
adalettir. Eşitlik, adaletin olduğu, insan kayırmanın olmadığı bir düzen
gerekiyor. O düzen gelirse insanlar bir birine güvenir. Haksızlık olmaz”
ifadelerini kullandı.
330
TL OLAN PİRİNÇ TORBASI 550 TL’YE ÇIKTI
Esnaf
Nurettin Tütüncü ise zamların her kaleme yansıdığını söyledi. Daha önce 95 TL
olan çayın şu anda 130 TL’ye çıktığını anlatan Tütüncü, “Sattığımızın yerine
ürün alamıyoruz. Aldığım çayı 100 TL’ye verdiğimde almak istesem 130 TL’ye
alıyorum. Ben 130’a satsam yarın 150-140 TL’ye çıkar. İstikrar yok. Sattığımız
ürünleri zamlı alıp satıyoruz. Dolar 8’den çıktı 14’e. Bir torba Karacadağ
Pirinci 330 TL’ydi, şimdi 550 TL oldu. Bir teneke yağ 250 TL’ydi, 600 TL’ye
çıktı. Bazıları artık 5 TL’lik, 5 TL’lik mercimek, pirinç alıyor. İnsanalar
kilo ile alamıyor. Satış olmadığı zaman esnafta iş yapamaz. Esnaf kira veriyor,
vergi veriyor. Bize de yazık, bu insanlara da yazık. Adam var sabahtan akşama
kadar 50 TL para kazanamıyor. Bir ekmek olmuş 3,5 lira. Bir eve hiç gitmese
bile 6-7 tane ekmek gider. Bir kuru ekmek. Bu şekilde gitmez. Bir yerde patlak
verir. İnsanlar dolmuş” dedi.
YURTTAŞ
BORÇLANARAK AYI ÇIKARIYOR
Artan
fiyatlar esnaftan çok halkı olumsuz etkiledi. Dar gelirli yurttaş en temel
ihtiyaçlarını dahi karşılayamıyor. Sur’da kirada kalan 65 yaşındaki Asiye Bakır
bunlardan biri sadece. Emekli maaşı ile ay sonunu getirmeye çalıştığını ifade
eden Bakır, her ayı borçlanarak atlattıklarını söyledi. Artık geçimlerini
sağlayamadıklarını ifade eden Bakır, “Borçla geçimizi sağlıyoruz. Tavukçudan,
bakkaldan, şuradan buradan alıyorum. Aybaşı geldiğinde aldığım gibi
dağıtıyorum, ellerim boş kalıyor. Eskiden 50-60 TL’ye aldığımız 5 kilogram yağ
şu anda olmuş 120-140 TL. Ay sonunu getiremiyoruz. Torunlarım yanımda. Okul
masraflarını karşılayamıyorum. Çocuğun eline veriyorum 5 TL. ‘Anne gidip bir
kek, bir meyve suyu alıyorum bitiyor’ diyor. Eskiden meyve suyu 1 TL’ydi, şimdi
oldu 2 TL. Bir çörek 2,5 TL oldu. Bir çörekle çocuk nasıl okula gider. Bu
zorluk değil, rezilliktir. En temel ihtiyaçlarımızı karşılayamıyoruz. Ay
sonunda borçlarımızı ödedikten sonra bu defa perişan oluyoruz. Beş kuruş
elimizde kalmıyor” dedi.
“BU
KRİZDİR, KITLIKTIR”
Zengine
bir şey olmadığını, ekonomik krizin en çok yoksulları vurduğunu anlatan Bakır,
gençlerin perişan olduğunu anlattı. İktidarın ‘Ekonomik kriz yoktur’
açıklamasına tepki gösteren Bakır, “Erdoğan düşünsün. Askerliğini yapmış,
evlenme çağına gelen gençlere bakın. Bir nişan yüzüğü alamıyorlar. Bir nişan
yüzüğü olmuş 5-6 bin TL. Bu millet ne yapacak diye bir düşünsün. İş yok,
fabrika yok, para yok. Hep sıkıntı, hep borç... 90 TL olan un torbası 400 TL’ye
yükselmiş. Fırından istedim bana un torbası vermediler. Dedi teyze 400 TL’ye
çıkmış. Şaşırdım kaldım. Bir ekmek 3,5 olmuş. Daha önce 1 TL’ye alıyorduk.
Ekmek 1,5 TL olunca ‘Vay nasıl 1,5 TL olur’ dedik, şu anda 3,5 TL’dir fırında.
Bazı fırınlar 4 TL’ye veriyor. Bir makine deterjanını 30-40 TL’ye alıyordum,
şimdi olmuş 100-120 TL. Şimdi nasıl olacak. Bu hep krizdir. Her şey var ama
para yok. Bu kıtlıktır. Bakıyoruz ama alamıyoruz. Gözümüz görüyor ama ağzımız
görmüyor” ifadelerini kullandı. İktidarın bu sorunu çözmek yerine ‘Kriz yoktur’
açıklaması yapmasına tepki gösteren Bakır, bu iktidarın bir daha kazanmaması
gerektiğini söyledi. “İnşallah bir daha bu iktidar gelmez” diyen Bakır,
“Vallahi millet nefret ediyor. Belki zenginler oy verir ona. Çünkü onların
maaşlarını arttırıyor. Her şey onlara iyidir. Milleti düşünmüyor. Fakir
fukarayı düşünmüyor” dedi.
500
TL KİRA VEREN SUR MAĞDURU 830 TL İLE GEÇİNMEYE ÇALIŞIYOR
İsmail
Özmez, Sur mağdurlarından. Evi sokağa çıkma yasakları döneminde yıkılan Özmez
hala kirada kalıyor. 65 yaş aylığı ile yaşam mücadelesi veren Özmez hayat artan
fiyatlar nedeni ile nefes alamadıklarını söyledi. Kirada olduklarını ve 830 TL
65 yaş maaşı ile geçinmeye çalıştıklarını anlatan Özmez, “Kiram 500 TL.
Elektrik faturası ayda 400 TL geliyor. Ödeyemediğim için o fatura 470 TL’ye
çıktı. Mecbur ödeyeceğiz. Yediğimiz yağ da kesildi. 130 TL olmuş, alamıyoruz.
Sabah kalkıyoruz bir kömür bulamıyoruz sobamızı yakalım. Elektriğe para ver
diyorlar. Elektrik yaksak 400-500 TL fatura geliyor. Oda ısınamıyoruz. Sur
içini görüyorsunuz. Ne doğal gaz, nede kömür var. Kömür vardı onu da kestiler.
Odunun tonu olmuş bin 500 TL. Onu da alamıyoruz. Ne yapacağız? Ne yapalım,
hırsızlık mı yapalım” diye sordu.
“KUŞLAR
İÇİN BİRİKTİRDİĞİM EKMEKLERİ SUYA KOYUP KENDİM YİYECEĞİM”
Kendisi
gibi binlerce insanın olduğunu ifade eden Özmez, insanların kuru ekmeğe muhtaç
olduğunu söyledi. Maaşının zaten yetmediğini, kolu komşunun yardımı ile hayatta
kaldığını anlatan Özmez, “Bir kuru ekmeğe muhtaç olduk. Şahsen yazın kuşlara
vermek için kaldırdığım kuru ekmek vardı. O ekmeği artık kuşlara vermiyorum. O
ekmeği suya koyacağım ben yiyeceğim. Öyle bir duruma gelmişiz. Sadece ben
değil, herkes bunu yaşıyor. Esnaf iş yapamaz halde. Elektrik su almış başını
gidiyor. Faturayı kesiyorlar. Diyoruz bu nedir? Yok siz bunu kullandınız
diyorlar. Ya ben neyi kullanmışım. Biz iki yaşlı bir evdeyiz. Bana geliyor 400
TL elektrik parası, 120-130 TL su parası. 500 TL kira veriyorum. Ha benim
maaşım 830 TL. Ben nasıl yiyecek alayım? Kolu komşu yardım ediyor, millet
hayrına yemek veriyor öyle hayatta kalabiliyorum. Bu arkadaşlar nereye kadar
bana yardım edebilir” dedi.
“AÇLIK
SAVAŞI VERİYORUZ, YAŞ KURU BİRLİKTE YANMAYA BAŞLADI”
İktidarın
“kriz yok” açıklamasına tepki gösteren Özmez, şunları söyledi: “Ona kriz yok,
onun için kriz yok doğrudur. İktidar, milletvekilleri bir gelip halkın arasına
girsin göreyim. Vallahi millet bir birine saldıracak. Kimin neyi varsa, herkes
bir birinin elinden alacak. Zengin zengin oldu, fakir daha çok fakirleşti. Alt
tabaka tamamen fakir oldu. Geçim nasıl olur bilmiyorum. Paranın zaten değeri
kalmadı. Bu bir savaştır. Bu ekonomik savaştır. Bu savaş silahlı savaştan daha
beterdir. Bu açlık savaştan daha beterdir. Şu anda savaşın içindeyiz,
savaşıyoruz. Artık evlat babaya bakmıyor. Anaya babaya bakmıyor. Benim 10
nüfusum var, çocuklarım kendi geçimini sağlayamıyor. Çocuğum kapımı çalamıyor,
oda perişandır. Ben Sur mağduruyum, evim dümdüzdür yıkılmış. Evimi de
yapamıyorlar. Benim gibi binlerce insan var. İnsanlar perişan olmuş durumda.
Halimizi görmüyor musunuz? Tek umudumuz inşallah bu hükumet gider başkası
gelmesidir. Belki o zaman insanalar biraz nefes alır. Fakirin umudu bu oldu.
İnanın AK Partililerde hükumetin gitmesini istiyor. Onlarda şu anda bizim gibi.
Yaş kuru birlikte yanmaya başladı. Herkes yandı, Ak Partide yandı. Zengin
zengin oldu, onun umurunda değil. Fakir gittikçe batıyor.”
Artı
Gerçek