yazarlar makaleler
Diyarbakır iş insanlarının ‘kayyum’ tepkisi
6/13/2024

Nacı Sapan

Hakkâri belediyesine kayyum atanmasından sonra, bölgede tepkiler yükselirken, Diyarbakırlı iş insanlarının gösterdiği tepki yankı buldu.

Hakkâri belediyesine kayyum atanmasından sonra, bölgede tepkiler yükselirken, Diyarbakırlı iş insanlarının gösterdiği tepki yankı buldu. Diyarbakırlılar, kayyum atamasının düşünülmesinin dahi yanlış olduğunu ifade ederken, daha önceki uygulaması nedeniyle kentin büyük zarar gördüğünü, ekonomik ve sosyal gelişmenin önünde engel olduğu belirtildi. Konsey, Yeni şafak gazetesinin Diyarbakırlı iş insanlarını hedef gösteren yayınını da kınadı.

Diyarbakır iş konseyi ve DTSO başkanının yaptığı açıklamada, Yeni Şafak gazetesinde iş insanlarının ve belediye bürokratlarının isimleri verilerek açık hedef gösterilmesine verdikleri tepkiye destek veren Diyarbakırlılar, “kayyum atanmasına açık destek vermenin yanı sıra insanlarımızı hedef gösteren yeni Şafak gazetesini şiddetle kınıyoruz. Bu tür yayınlarla kentin huzurunu kaçırıyorlar. Tarih ve turizm konusunda ciddi mesafeler kat edilen bu dönemde kaotik ortamların oluşmasına zemin hazırlıyorlar. 8 yıllık kayyım yönetiminde yaşananlara tanıklık ettik. Milyarlık borçların yanı sıra kente ait ne kadar gayrimenkul, arsa arazi varsa sattılar. Kentin doğmamış çocuklarını borçlandırdılar. Bütün bunlara rağmen hala kayyum yönetimine zemin hazırlamak, hırsızlığa, yağmaya, talana zemin hazırlamak demektir. Yasal değil, anayasaya aykırıdır, halkın iradesinin gaspıdır” Şeklinde görüşlerini dile getirdiler.

İş insanlarının açıklaması

Kayyım atanması tartışmalarının yoğunlaşması üzerine Diyarbakır iş konseyi, Ticaret ve Sanayi Odası'nda 31 oda ile sivil toplum kuruluşu ile bir araya geldi, kayyım atama niyetine ve bu niyete zemin hazırlayan Yeni Şafak gazetesine çok sert tepki verdi.

İş konseyi Başkanı Mustafa Vural, iş insanları adına konuştu, şu ifadeleri kullandı;

“31 Mart seçimleri ve devamında sarf edilen normalleşmeye dönük söylemler halkta olduğu kadar, yıllardır ilimizin/bölgemizin refahı, huzuru, kalkınması ve toplumsal barış için çaba içerisinde olan biz iş insanları, iş örgütlerini de heyecanlandırdı, umutlandırdı. Bölgesel Ekonomik Kalkınma için; Kentin önemli bileşenlerinden Sivil toplum Örgütleri ve Kent dinamikleri tüm imkânlarını seferber ederken, Bölgede yerleşik yatırımcılarımız da üzerlerine düşen görev ve sorumlulukları yerine getirmek için yoğun bir çaba içine girdi. Her şey çok iyi gidiyordu, bozmaya çalışıyorlar.”

İş Konseyi Başkanı Mustafa Vural, Yeni Şafak gazetesinin kenti ve kente yaşayan iş insanlarını hedef gösteren yayınlarına dikkat çekti, tepkisini şöyle dile getirdi;

“Bizler bölgemiz, kentimiz için bu denli çaba içinde iken; kendilerini gazeteci olarak tanımlayan bazı kimseler aslı astarı olmayan iddiaları kendine meslek edinmiş, tedirginlik havasını hakim kılmaya çalışmaktadır. Bölge de süregelen Kayyum Politikalarından kaynaklı olarak; Ekonomik, Sosyal, Siyasal ve psikolojik olarak yüzlerce sorun ile uğraşmak yetmezmiş gibi, bu felaket tellalları da başka bir sorunumuz olmaya başlamıştır. Bu politikalar yüzünden yabancı girişimciler bölgeye temkinli yaklaşırken, yerli yatırımcılarda ise sermaye göçüne neden olmaktadır. Kendilerine rol ve misyon biçmeye çalışan bu sözde gazeteciler maksadını aşan açıklamalar ile, kendilerini devlet yetkilisi ve kolluk kuvvetlerinin yerine koymaya başlamıştır, Sivil toplum kuruluşlarımızdan iş insanlarına kadar uzanan isim listesi zikredilerek, çoğu iş insanımız töhmet altında bırakılmıştır. Ki bu iş insanlarımızın bazıları Türkiye'nin dört bir yanında siyasi parti farkı gözetmeksizin belediyelerin işlerini yapmaktadırlar."

‘Tutum 90’lı yılları hatırlatıyor’

DTSO Başkanı Mehmet Kaya ise, “Son günlerde 8 yıllık kayyum sürecinden sonra 31 Mart’ta halkın iradesi ile seçilen belediyelerimize yönelik yapılan bazı açıklamalar, yeniden kayyum atanmasına yönelik tutum, bölge iş insanlarını hedef gösteren yazılar var. 90'lı yıllarda bunun büyük zararlarını gördük. Biliyorsunuz bunlardan en önemlilerinden biri köy boşaltmaları, diğer önemli travma da özellikle büyük ölçüde yaşanan beyin ve sermaye göçüydü. Bu nedenlerle bölgenin yatırımdan uzak kalması gibi bir süreç yaşadık. Şimdi de buna benzer bir yöntem denenmek isteniyor" ifadelerini kullandı.

Tigris

İÇERİK BAŞLIKLARI
×
 MAKALELER   yazarlar